“Bir deniz günlüğü tutmadım. Gemide çalıştığım yıllarda da bir ikisi dışında denizle ilgili öykü yazmadım. Anlatıldıklarında ilginç gelebilecek bazı olayları öyküleştirmeyi hiç düşünmedim. O ortamdan uzaklaştıktan sonra bende bıraktığı izlerin bazıları öykü kapılarımı çaldı. Bu hep böyle olur; belki de bir özlemdir. Yazın kış koşullarındaki öyküler, soğuk kış günlerinde ise bunaltıcı sıcaklar çağırır beni.” Diyen Cemil Kavukçu’un 13 öyküden oluşan denizci öykülerinden oluşuyor kitap. “Deniz denize dayanabilenlerin işidir.” ana fikirli sert , yalnız, bol içkili ve kendi jargonlarıyla anlaşan denizcilerin öyküleri.
Ben London, Hemingway tarzı denizci öykülerini sevsem de bu kitabı sevemedim. Öyküler aynı kişiler üzerinden olduğundan kendini tekrar ediyor hissi oluşturdu. Yazarın okuduğum ilk kitabı dili akıcı ama edebi bir lezzet alamadım. Yorumlarım tamamen kendi düşüncem ama okumadaydım da olurdu diyeceğim kitaplardan oldu maalesef...