Josef K. birgün uyandığında tutuklanmıştır. Ona hangi suçtan dolayı olduğunu bilmediği bir dava açılır ve kesinlikle bilgi verilmez. Hem dava süreci hem de çevresindeki insanlara güvenememesi K. 'yı yorar çünkü etrafındaki herkes ve her şey bir şekilde dava ile ilgilidir. İnsanlar refah durumunu yükseltmek, güçlünün gücünden yararlanmak veya korktukları için kimsenin görmediği ama kararları veren yargıçın ve asla ulaşılamayan yüksek mahkemenin tarafında olurlar. K. Ya davası için çözüm yolları arayacak ve tüm hayatını bununla yaşayacaktır ya da davayı yok sayacaktır. Fakat her iki durum da K.'nın hayatını olumsuz etkiliyordur. Hem olayın danışıklı dövüş olduğunu anlayıp davadan vazgeçmek bu kurgusal oyunda yoktur.
Kitaba başlarken bu kadar beğeneceğimi düşünmemiştim. Gerçekten de tam bir korku çağı senaryosu. Bu anlamıyla yaşadığımız zamandan farklı da değil. Korkarım ki arka kapağında da dediği gibi "insan insanın korkusu olarak kaldığı sürece, bu eser güncelliğini hiç yitirmeyecektir."