Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap yorumumu siyasi bir düello olarak görüp, bunun fitilini ateşlemek isteyen olursa bu çekişmeye girmeyeceğim açık açık söyleyeyim. Çağdaş Türkiye tarihi alanında 1960- 1990 arası çalışıyorum ve darbeler dönemi de buna tekabül ediyor haliyle... Bu sebeple sol idamlarıyla ilgili gerek birincil gerekse ikincil kaynakları taramam gerekti. Bu idamlarla ilgili bir sürü ''mağdur'' edebiyatıda okudum, çünkü rantı ve popülasyonu çok kuvvetli. Hani idam edilen sağdan biri olunca hak görüldüğü için, idam edilenlerin ismini pek bilmez, haklarında bilgi sahibi olmak isterseniz kaynaklara pek kolay ulaşamazsınız. Tek tük kitap vardır. İşte bu kitapta bunlardan biri. Okumak benim için farklı bir boyuttan olayları gözlemlemek oldu. Darbe dönemi idam edilen 9 ülkücü gencin anısına yazılmış. Cezaevi günleri yakınlarının sözlerinden yola çıkılarak kurgulanmış. Dili ve anlatımı çok güzel. Yazar demek istediğini, insanların anlaması gerektiği gibi anlatmış. Kolay kolay kitap okurken gözümden yaş düşmez ama bu eseri okurken ne yalan söyleyeyim, burnumun direği sızladı.. Buradan sonrasını kitabı okuyanlar ve okumak isteyenler okumaz ise sevinirim ^--^ 34. Sayfada Almanya konusunda bir diyalog var. Göçmenler acı vatan Almanya dermişler. bu sayfalar çok ilgimi çekti. Doğu duvarı ile ilgili gerçeklere ulaşabilirsiniz. İdam edilen ülkücülerden birinin babası hac parasını alın teriyle kazanmak için rençberlik yapmış. 42. sayfada olayın özüne inebilirsiniz. Beni çok etkiledi. İnsanların idam kararı çıktığında koğuş arkadaşlarının aralarında kefen parası topladığını ve onca insanın cebindeki paranın kefen bezi almaya yetmediğini, bunun yerine beyaz yatak çarşafı alınıp, cezaevi terzisi tarafından kefen dikildiğini okuyacaksınız. Kimi hammal, kimi çay toplayıcısı, kimi yeni evli, kimi 17 yaşında bu insanların cebinde adam akıllı para yok, çoğu zor şartlar altında çalışan işçi. Bu yüzden bazı kesimler bunları görmez, duymaz, emekçi saymaz, haklarını aramaz. Çünkü onlar davalarında çok ''Samimidirler.'' Çok tartışılır işte x kişisi idam sehpasındayken altındaki sandalyeye kendi tekmelemiştir, sağcılar korkmuştur tekmelememiş, beklemişlerdir diye. Bu insanlar öyle artistlik patinajlara girmezler çünkü, inançlarına göre sandalyeyi kendileri tekmeledikleri an ölümlerinin intihara gireceğini düşünürler. Zaten burdaki olay da ölü ve ya kahraman yarıştırmak değildir. Zannımca da Kenan Evren şu an öteki tarafta zebanilere bile, papucunu ters giydirmiştir. Kitap hakkındaki tek olumsuz düşüncem çok fazla ''Mağdur'' edebiyatı var. Evet insanlar mağdurdurlar ve ben mağduriyetlerin gayri ciddi edebiyatlaştırılmasından hoşlanmıyorum. Kitap hakkında yorumlarım bu kadar. Sonuna kadar zamanınızı ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.
Güllerin Solduğu Gün
Güllerin Solduğu GünAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayıncılık · 201570 okunma
·
76 görüntüleme
eskaza okurunun profil resmi
neden sizce sağ idamlarla ilgili kaynak yok
sıla okurunun profil resmi
genelleştirilip, ötekileştirildikleri için. Aslında buna kaynak da dememek lazım. Pek fazla romanlara konu olmuyorlar, çünkü satmıyor.
6 sonraki yanıtı göster
eskaza okurunun profil resmi
mevzu derinn
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.