Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Buraya kadarmış...
Her kitabın bir vakti vardır. Ve ben, o vaktin geldiği bir mevsimdeyim. Yoksa yanılıyor muyum? Her vaktin mi bir kitabı var? Öyle bir vakitteyim ki tam da TUTUNAMAMA vakti... Bu satırları kitaba başlamadan yazıyorum. Okumaya nedense korktuğum bir kitap. Nedensiz bir korku, ya da tutunamama korkusu. Böylesine beğenilen ve çok okunan bir kitap beni ellerimden, yüreğimden tutmazsa korkusu. İçimde farklı bir his var bu kitaba karşı bilinmeyen, bilinemeyen.. Açıkça belirtmekte fayda görüyorum ki kitabın içeriği ile ilgili bir şey yazmayacağım, yazılanlar kitapla benim hikayemden ibaret olacak. Ve başladım okumaya. Daha ilk sayfalarda çok farklı duygular içindeyim, sarıp sarmaladı, içine hapsetti. Bu kitap hayatımın final kitabı olacak sanki, öyle hissediyorum.Tutanamayacağım. Ya kitapları artık bırakacağım yüzüstü, ya da onlar bırakacaklar artık beni... Bu kitap sona bırakılacak bir kitap değilmiş. En başta okunup final yapılmalıymış... Bu kitap benim hayatımın kitabı.. Öyle çok buldum ki kendimi kitapta, alıp alıp bağrıma bastım, öpüp kokladım... Kitap, arasında özel ayracım ile mahsun bir şekilde üzeri tozla kaplanmış, yıllardır dokunulmamış gibi duruyordu yatağımın bir köşesinde..yarım kalmış hayatlar, yarım bırakılmış aşklar gibi. Bu kitapta yarım bırakılmıştı. Ve ben ölmüştüm. Vakit daralınca insan rüyasında sürekli ölümünü görüyor.Kitap elimde uyuyakalmışım. (Buraya kadar olanlar kitabı bitirmeden önceki düşüncelerim) İster misiniz bir hikaye de ben size üanlatayım. Bu, genç bir adamın hikayesidir. (Kısa keseceğim,vaktinizi çalmak değil niyetim. Ayrıca duygularımı, yaşadıklarımı olduğu gibi yazıyorum düzeltmeden, böyle daha doğru olacak) 21 yaşında babami kaybettim. Hayatta bir anda pusulasız kalmıştım. Yönümü tayin edemiyordum. Çevremdeki insanların uçarı yaşamlarından dolayı kimseyle candan bağ kuramıyordum. Kendimi uçurumun kenarında hissediyordum, yaşamayı seviyordum ama yapayalnızdım. Sanırım bu yüzden en çok kitapları sevdim. Hayatta ilk görüşte aşk var mıdır diye sorgulamıyorum. Yaşadım, biliyorum. Onu, ilk gördüğümde başladı her şey. Vakit gece idi. Gökte ay bir başka güzeldi. Yıldızlar daha güzel hareleniyordu. Yıldızım vardı gökyüzünde, bakışlarımı ona çevirip "Beni yakıp, kavuracak işte bu" dedim..Gördüğüm o ilk an'a kadar aşktan kaçan ben bu kez kaderin ağına takılmıştım. Biliyordum ki insan, hayatı boyunca yalnızca bir kişiyi gerçek mânada sever aşık olur. Ve yine biliyordum ki güzel günler çok çabuk geçer.Hayatta hiçbir şey istenildiği gibi olmuyordu. İnsan çok mutlu olduğu anlardan korkuyordu, çünkü "insana bu kadar mutluluk ondan bir şeyler alınmadan önce veriliyordu." Aşk, çok zamansız çıkmıştı karşıma.. Hayatta bazen tuhaf, beklenmedik, tüm planları altüst eden olaylar oluyor. Aşık olduğumu fark ettiğim ilk günlerdi. Sabahları yataktan kalktığımda ağzımdan kan geldiğini gördüm. İlk günler önemsemedim. Ancak diğer günler de aynı şekilde devam edince hastaneye gittim. Burayı kısa keseceğim kanser teşhisi kondu. Doktor odasında önündeki evraklar vs ile "metanetli ol oğlum, hem daha gençsin, üstesinden gelirsin, Allah'tan ümit kesilmez" dediginde sadece bir tek şey geldi gözlerimin önüne. Sevdiğim...Sevdam...Aşkım.. Hani bazı anlar vardır insanın ayağının altından zeminin kayıp gittiği.. işte öyle bir duyguydu yaşadığım. Doktorun odasından nasıl çıktım, o karmaşık koridorları nasıl geçip de hastaneden dışarı attım kendimi hiç bir şey hatırlamıyorum.. Burada durumu açıkça izah etmem gerek ki ölmek değildi korkum. Sevdam.. Ayaklarımın altındaki uçurumu hissediyordum. Sevdiğime sarılıp hayata tutunmak istiyordum. Ancak bunu yapabilecek gücüm yoktu.Onu üzecektim. Onun üzülmesine nasıl dayanırdım... Doktorlardan (tanıdığım) zor, güç bela bir yıl kadar ömrüm olduğunu öğrendiğimde, neler hissettiğimi bugün artık anımsayamaz oldum. Daha, sevdiğimin bir kez bile elini tutmadan, bir kez bile gözlerinde kaybolmadan ölmek de neyin nesiydi... Farklı şehirlerdeydik. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Ama hayatındaydım artık. Nasıl söylenir ki, bir yıl ömrüm kalmış diye..Nasıl devam edilebilirdi ki hiçbir şey yokmuş gibi.. Ama öleceksem de onu dünya gözü ile bir kez olsun görmeliydim. Tuttum şehrine gittim. Çıktım karşısına bak ben geldim diye.Şimdi geriye dönüp baktığımda ne çok yanlış yapmışım. Zor da olsa çıkmamalıydım karşısına. Hani bir söz vardır. "Kimsenin gönlüne yük olmadan, sıyrılıp gitmek gerek bu hayattan" ne de güzel söylenmiş. Daha sonra bin bir yalanla hayatından çekildim. Hastalığımı sakladım, bu şekilde gidişim daha kolay olacaktı ve daha az üzmüş olacaktım.. Gidiyorum dediğimde "neden" diye sormadı bile... Onun önünde çok güzel yıllar varken, gönlüne yük olamazdım. Belki beni yargılayacaksınız "gitmemeliydin" diye, ya da "sevmemişsin" diye...Anlatacağım. Ayrıldıktan sonra birkaç kez daha şehrine gittim. Her şeyi anlatacaktım, ancak güçsüzdüm, karşısına dahi çıkamadım. Adını "Senin adın kavuşmak olsun" koymuştum. Hastalık içimde bir yerleri durmadan kemirirken ona olan sevgimle sarıp sarmaladım yaralarımı. İçimde hep bir umut besledim. Kavuşmak umudu. Vuslat elbet gelecekti. İyileşecektim, yenecektim ve karşısına tekrar çıkıp her şeyi baştan anlatacaktım. Gidişimi mazur görürdü değil mi, kaldığımız yerden devam edemez miydik? Oysa hep bir umuttu.. Beraber içtiğimiz bir bardak çayın içine dünyalardan büyük hayaller sığdırmıştım... Zaman sonra, çok değil ayrıldıktan birkac ay kadar sonra öğrendim başkası ile olduğunu. İşte o an, doktorun bir yıl ömrün var dediğinden daha berbat hissettim kendimi.Turgut Uyar'ın deyimiyle "sevgim acıdı".. "Öyle ki ölmek, sadece bedenin ölmesi değilmiş. Umutların ölmesi insanın ölmesinden de betermiş." Biçilen bir yıl da olsa insan umutlara sarılıp tutunuyor hayata. "Ben bir başkasını seviyorum" dediğinde tutunacak dalım değil yaprağım kalmadığını hissettim... Hasta olmak değil korkum. Aşkıma, sevdama yazık oldu. Velhasıl biz ziyan olduk. Sevmemiş olabilir beni, kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Bir başkasını seviyor diye de suçlamıyorum onu. Seviyor, seviliyor, mutlu diye mutlu oldum. Üzüntüm içimdeki sevgiye... İnsana en zor gelen ise derdini kimseye anlatamaması, her şeyi içinde yaşamak zorunda kalması, kimse bilmiyor bütün bunları. Şimdi, buraya yazıyorum, çünkü burası benim mezarlığım... Yıkılmış, yenilmiş değilim. Tek üzüntüm o çok sevdiğim kitapları artık okuyamıyor olmak. Bu nedenle artık bırakıyorum kitap okumayı. Ya da onlar beni bırakıyor yüz üstü. Farkında değilim. Gökyüzünde bir yıldızım vardı. Her derdimi ona anlatırdım. Şimdi gökyüzü kocaman bir boşluk gözlerimde, anlamsız.. Ah be
Oğuz Atay
Oğuz Atay
abim beni bir tek sen anlardın oysa.. Ne çok şey var içimde sana anlatmak istediğim.. Sözlerime son verirken çok değerli arkadaşlar; kaliteli alıntılar, incelemeler ile bana çok şeyler kattınız. Huzurlarınızdan ayrılırken sizlere minnet duyduğumu belirtmek istiyorum. Sizlere tavsiye demeyim zaten biliyorsunuz ama son bir kaç söz daha söylemek istiyorum. "Okuyun, okumadığınız gün karanlıktasınız." "Sevin, sevilin çünkü sevmek çok güzel." Yaşamayı her ne şartlarda olursanız olun sevin. İnsanları sevemezseniz yönünüzü doğaya çevirin. Çayırları, çiçekleri, ağaçları, denizi sevin. Güneşi, ayı, yıldızları sevin, sevin de neyi severseniz sevin..Yaşamak çok güzel.. Hakkım geçtiyse helal olsun sizler de helal edin. Bir mucize olur da iyileşirsem buraya tekrar dönebilmeyi çok isterim sizlerle olmak çok güzeldi. Hoşça kalın.. Kitapla ilgili çok şey yazamadım ancak yazdıklarım zaten kitabın ta kendisi. Sanırım bir kitap karakteri olarak kendimi en çok Selim'de buldum. Sana gelince sevgili Daha çok sevileceğini umarak gittiğin yerde sıkışırsa kalbin, elini kalbine koy. Çünkü o acı benim. Biliyor musun sevdiğim? Seni sevdim. Bir insan hayatında ne kadar çok ve ne kadar güzel sevebilirse, o kadar ve o kadar güzel sevdim. Bu da benim yenik zaferim… Sen benim ilk çaresizliğim Sen benim ilk yenilgimsin "Aşkım sana helal olsun." #101034793
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,5bin okunma
··
662 görüntüleme
Selin Toprak okurunun profil resmi
Güzel kalpli naif arkadaşım, iyileşeceğine inancım tam. Her zaman yanındayım, hepsi geçecek ve güneş bir gün bambaşka doğacak.
Kırıkbirkalp okurunun profil resmi
Kalbim sızlıyor canım acıyor ... Allah yardım etsin inşallah ... Allahın takdiri her şeye boynumuz kıldan ince dua edelim ..ama bugünlerde yapacağım hatim duasina özelikle senin adini getirecem 🌼🙏🏻
Su okurunun profil resmi
Çok geçmiş olsun, Rabbim tez vakitte şifa versin.
Elif Soyarslan okurunun profil resmi
İki kez yarım bıraktım . Ama belkide vakti değil di.Keyifli okumalar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.