Evvel emirde Sultan'ın Mustafa Kemal'e verdiği vazifeden dolayı ileri sürülen faraziyelerin en mühimini, yani padişahın kendisine olan büyük güvenini görmezden gelmemek gerekir. Tevfik Bıyıklıoğlu haklı olarak "Aksi takdirde bu tayini tasvip etmeyeceği muhakkaktır" diyordu. Ancak Mustafa Kemal aynı zamanda İngilizlerin de itimadını kazanmıştı; yani daha doğru olarak onların güvensizliğini mucip olacak her şeyden kaçınmıştı. Mustafa Kemal'in vaktiyle o zaman veliahd olan padişahın refakatinde Almanya'ya seyahati kaderin kendisine bir ihsanı olmuştu. Bu vesile ile onu şahsen tanıyan padişah, Kemal'in Gelibolu'daki başarılarını hayranlıkla duyduktan sonra şahsî kıymetini takdir etmişti. (s. 96-97)