Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gotthard Jaeschke

8.4/10
11 Kişi
35
Okunma
3
Beğeni
905
Görüntülenme

Hakkında

Gotthard Jaeschke, 8 Nisan 1894’te Silezya’da doğdu. Üniversite eğitimini, hukuk, şarkiyat ve Türkoloji konularında, Freiburg ve Berlin’de yaptı. 1915’de Alman dışişlerine giren Jaeschke, çoğunlukla Türkiye ve Kafkasya’da görevlendirildi. 1924-1927’de İzmir ve Tiflis’te viskonsüllük; 1927-193i’de Ankara’da elçilik başkâtipliği yaptı. 1931’de Berlin Şark Dilleri Enstitüsü’nde Türkçe öğretmenliğine başladı. 1936’dan, Rus işgali dolayısıyla Enstitü’nün kapatıldığı 1945’e kadar bu görevini profesör sanı ile sürdürdü. 1947-1959 yılları arasında Münster/Westfalen’deki Üniversite’de konuk profesör olarak, Türkoloji, İslâmiyet, Türk tarihi, Türk hukuku, Türk inkılâpları konularını içeren dersler verdi. Ayrıca bu konularda araştırma, doktora yapmak isteyenlere de yardımcı oldu.Jaeschke, doğu bilimleri üzerindeki geniş bilgisini, Azerbeycan’la ilgili çalışmalarının yanında, özellikle ilgi duyduğu Türkler üzerindeki araştırmalarında yoğunlaştırdı. Osmanlı tarihinin son dönemleri, Jön Türkler, İslâmiyet, Türk dili, Türk Kurtuluş Savaşı vb. konular üzerinde çalıştı. Atatürk inkılâpları, bu inkılâpların doğrultusunda çağdaşlaşan Türkiye Cumhuriyeti tarihi ile ilgili çeşitli incelemeler yayınladı. 200’ü aşkın yazısından çoğunun konusu Atatürk ve yakın tarihimizle ilgili olan Jaeschke, ayrıca bu konu ile ilgili birçok yapıtın da tanıtmasını yaptı. Tarih çalışmalarıyla dünya çapında ün yapan Jaeschke, Türkiye’de de hak ettiği saygın yeri almıştır.89 yıllık bilimsel çalışmalarla dolu yaşamı: “Ulu Atatürk’ü anarken hayata gözlerimi yummaktayım” cümlesi ile, 2 Aralık 1983’de, son buldu.
Unvan:
Alman Tarihçi, Türkolog, Doğubilimci, Yazar
Doğum:
Silezya, 8 Nisan 1894
Ölüm:
29 Aralık 1983

Okurlar

3 okur beğendi.
35 okur okudu.
50 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ya istiklâl ya ölüm günlerimizden...
Sultan, Horace Rumbold'u 21 Mart'ta (1921) kabul ettiği sırada: "Bir avuç eşkıya tam bir nüfuz kurmuşlar. Ankara'nın liderleri, bu memlekette dikili ağacı olmayan; kan irtibatı veya bir rabıtası bulunmayan kimseler... Mustafa Kemal menşei belli olmayan bir Makedonyalı ihtilalci, daha çok Sırp'a benziyor(!) Onların arasında hakiki bir Türk mevcut değil. Hakiki Türk özüne sadıktır, fakat kendi esirliğinin hikâyesi gibi hayalî, yanlış tasvirlerle aldanarak yıldırıcı usullerle korkutulur. Bunlar o şakilerdir ki, kendilerine teslim olacak şikâr ararlar.
Sayfa 161Kitabı okudu
Varolmak kavgamız...
Başvekil Gounaris İzmir'de 30 Haziran'da; "Esir hristiyan halkın kurtuluş kavgasının ölünceye kadar devam edeceğini" farfaraca beyan etmişti. Gerçek kendisini artık uzun zaman bekletmeyecekti. Eskişehir'in "fethi"nden sonra Papoulas: "Kral Konstantin ordusunun, Küçük Asya içlerine 1077 yılından beri bir Yunan ordusunun nüfuz etmediği yerlere kadar girmesi ile övünürken", Fevzi Paşa: "Düşmanın Anadolu içlerine uzanmak isteyen kolları mezarlarına yaklaşıyor; bu yeni sefer, düşmanın ölüm yolculuğudur" diyordu.
Reklam
Sultan Vahideddin Milli Mücadele'ye nasıl bakıyor?
Sultan, 7 Ağustos'ta (1922) -karşısında Rumbold oturduğu halde-nasyonalist liderlere karşı şiddetli, tahkir edici sözler savurdu: "Onlar bir devlet değil, belki asiler ve ihtilalciler topluluğudur. Onlar İttihat ve Terakki Fırkası'nın yeniden ortaya çıkışıdır. Bunlar çeşitli isimler altında, kendi egoistçe maksatları için bu memlekete hakim olmaya çalışmışlardır. Bunlar sadece Bolşeviklerdir.
Sayfa 163Kitabı okudu
Siyasi kudret nasyonalistlerin eline geçmiştir. Milletin tümü harpten mutlak surette bıkmıştır. Fakat ahali, topraklarının parçalanarak Rumlar veya Ermenilere teslim edilmesini önlemek üzere amansız bir şekilde harbe hazır bulunmaktadır. Türkler olağanüstü dövüşçüdürler. Zaman Mustafa Kemal lehinedir. (15 Mart 1920 tarihli İngiliz Genelkurmay'ı memorandumu)
Sayfa 151Kitabı okudu
Evvel emirde Sultan'ın Mustafa Kemal'e verdiği vazifeden dolayı ileri sürülen faraziyelerin en mühimini, yani padişahın kendisine olan büyük güvenini görmezden gelmemek gerekir. Tevfik Bıyıklıoğlu haklı olarak "Aksi takdirde bu tayini tasvip etmeyeceği muhakkaktır" diyordu. Ancak Mustafa Kemal aynı zamanda İngilizlerin de itimadını kazanmıştı; yani daha doğru olarak onların güvensizliğini mucip olacak her şeyden kaçınmıştı. Mustafa Kemal'in vaktiyle o zaman veliahd olan padişahın refakatinde Almanya'ya seyahati kaderin kendisine bir ihsanı olmuştu. Bu vesile ile onu şahsen tanıyan padişah, Kemal'in Gelibolu'daki başarılarını hayranlıkla duyduktan sonra şahsî kıymetini takdir etmişti. (s. 96-97)
Mustafa Kemal için, komünist propagandası ile mücadele, bu hudut meselesinden çok daha kolay olmuştur. Paşa, 22 Eylül 1919'da Tümgeneral James G. Harbord'a: "Bolşeviklik meselesine gelince ne olursa olsun bu doktrinin ülkemizde yeri yoktur. Dinimiz, âdetlerimiz ve sosyal müesseselerimizin böyle bir doktrinle bağdaşması imkansızdır. Türkiye'de ne büyük kapitalist, ne de milyonlarca işçi mevcuttur. Ayrıca, onların bahsetiği tarzda bir ziraat problemimiz de yoktur. Sonuç olarak, meseleye cemiyet açısından bakacak olursak, dinimiz bolsevikliği kabul etmemize manidir ... Türk milleti ... gerekirse komünizmle mücadeleye hazırdır."
Gotthard Jaeschke
Gotthard Jaeschke

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
316 syf.
10/10 puan verdi
Savaşı kazanmış İtilaf Devletleri, ülkemizde, Karadeniz'e, Doğu Anadolu'ya, Marmara'ya, Akdenize, Ege'ye ve Güney Doğu'ya askeri birlikler çıkartmış ve kuvvet komutanları atamıştır. Amaçları, Türkleri ayaklanmadan uzak tutmaktır. Mustafa Kemal Atatürk, Samsun'a çıktığında, Samsun İtilaf devletleri komutanı şöyle durumu özetler; " Anafartalar Kahramanı, Hector'un intikamını alan, zamanının en iyi komutanı Samsun'a geldi. Halkın gözünde kahraman olan bu adamın, Türkleri kurtuluşa götüreceğinden derin şüpheler duyuyorum. Kendisi, buraya isyanları susturmak için geldiğini belirtse de ilk icraatı, Topal Osman gibi Türk kurtuluş mücadelecileriyle görüşmek oldu. Paşa, Samsun'a çıktığında bu millet, ne padişahı, ne biz ingilizleri ne de hilafet görüşlüleri dinleyeceklerdir. Tek dinleyecekleri, o kahraman olacaktır." İngiliz telgraf belgeleriyle yazılmış bu eser, Kurtuluş Savaşımızı ne zor şartlarda kazandığımızı anlatır.
Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri
Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz BelgeleriGotthard Jaeschke · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 199121 okunma
239 syf.
·
Puan vermedi
Milli Mücadelede Bugün 28 Şubat
İskenderunda Ermeni Lejyonunun Tecavüzü. Ali Fuad'ın Konya Ereğlisine gelmesi(XX. K.O.) M.Kemal'in demeci; tehlikede olan yalnız Trakya değildir. (Bıyıklıoğlu, Trakya I 156)
Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi
Türk Kurtuluş Savaşı KronolojisiGotthard Jaeschke · Türk Tarih Kurumu Basımevi · 19894 okunma