𝕰𝖑𝖇𝖊𝖙𝖙𝖊 𝖇𝖔𝖞𝖑𝖊 𝖇𝖎𝖗 𝖘𝖊𝖞 𝖎𝖒𝖐𝖆𝖓𝖘ı𝖟𝖉ı. 𝕴𝖞𝖎 𝖉𝖊 𝖎𝖒𝖐𝖆𝖓𝖘ı𝖟𝖑ı𝖐 𝖍𝖆𝖞𝖆𝖑𝖈𝖎𝖓𝖎𝖓 𝖍𝖆𝖞𝖆𝖑 𝖐𝖚𝖗𝖒𝖆𝖘ı𝖓𝖆 𝖊𝖓𝖌𝖊𝖑 𝖒𝖎𝖞𝖉𝖎? "Hayalci", hayallerimin kursağımda kaldığı bir kitap oldu diyebilirim. 8 mi yoksa 7 mi versem emin olamadım ama hadi yine de 8 olsun dedim. Yani anlayacağınız üzere kitap kötü değildi ama beklentilerim öyle büyüktü ki bayılacağıma emin olduğum bir kitaptı. Lakin kitabı bitirmem sınav senem olduğundan da dolayı neredeyse bir ayımı aldı. Daha çok genç okuyuculara yönelik olarak yazılan bu tarz fantastik kitaplardan beklentim daha hareketli ve olaylı olmasıdır. Evet, hemen her incelememde belirttiğim gibi fazlası beni yoruyor ve yazarlar kendileri saçmalarken karakterleri de saçmalatmaya başlıyorlar olay yaratayım derken. Böyle olunca hiç olmasa daha iyi diyorum ama bu kadar da az mı olmalıydı? "Hayalci", çoğu kişinin "Duman ve Kemiğin Kızı" serisinden sonra okuduğu ama benim Laini Taylor'dan okuduğum ilk kitap oldu. Beklentim yorumlarda yazıldığı gibi masalsı ve büyüleyici bir anlatım, bolce gizem, bir sürü karakter ve harika ve yepyeni bir evrendi. Seri iki kitaplık olduğundan daha çok olay da bekliyordum tabi. Konusu zaten oldukça ilgimi çekmiş ve hoşuma gitmişti, hala da öyle. Kitaba başladığımda Lazlo karakterini çok sevmiş, Thyon Nero'yu merak etmiştim, Tanrıkatili ve yanındakiler gayet havalı ve eğlenceli tiplere benziyordu, girişi bence gayet güzeldi. Sonra kitabın iki ana karakterden anlatıldığını fark ettim. Diğer ana karakterimiz olan Sarai'yi de oldukça sevdim ama bu kadar. Genelde serilerde yan karakterleri sever ana karakterleri sevemem, bunda tam tersi oldu. Ve sadece iki karakter de pek toparlayamadı bence. Bu tarz kitaplarda bol karakter seven biri olarak bu kitapta bunun fazlasıyla olduğunu ama yine tüm olayın ana karakter etrafında döndüğünü düşünüyorum. Yan karakterleri bence yazar çok fazla boşlamış. Konusu güzel, karakterleri güzel, dili de güzel -ki puanım bu yüzden 8- ama gelgelelim işleniş ve kurgu bence iyi değildi. Ben yazarın eline geçen birçok fırsatı harcadığını hissettim okurken. Tabi daha 2. kitabı okumadım, belki onu daha çok severim çünkü sanırım daha hareketli falanmış ama olsun şu an bu kitap için bana yetersiz geldi bunlar. Hele kitabın ikinci yarısında Lazlo ve Sarai'nin her an öpüşmeleri ve sayfalarca benzetmeli, betimlemeli bir şekilde bunun anlatılması bana boğucu şekilde romantik ve gereksiz geldi. Yani anladık ilk kez öpüşüyorlar ama ne gerek var bu kadar anlatıp süsleyip püslemeye. Ve kitapta her şey çok yavaş gelişirken aşklarının bu kadar hızlı gelişmesi bence garipti. Bu sırada spoiler diye uyarmadığım için kızmayın bana çünkü çok da spoiler sayılmaz yani beklenen bir şey onların olayı. Aynı zamanda beklenen diyince şunu da belirtmeliyim ki kitabın sonu beni hiç şaşırtamadı ya da ikinci kitap için heyecanlandıramadı. Ve son olarak da Lazlo'nın masallarının ve hayallerinin, Sarai'nin de halk arasında gördüğü ya da Lazlo'da gördüğü rüyaların daha fazla anlatılmasını isterdim. İnsanlar anlatımını çok beğenince böyle bir şey beklemiştim ve bu kadar kalın ve durgun bir kitapta da yazar bunu yapsa gayet yerinde olurdu diye düşünüyorum. Yine de 2. kitaptan umudum daha çok ve Hıçkırık şehrinin gerçek adını da merak ediyorum. Gelelim önerilerime... Öncelikle ağır ilerleyen, sakin kitaplar size uygun değilse bence şansınızı bu kitapla zorlamayın. Özellikle de benim gibi ders veya iş gibi yoğunluklarınız varsa hayatınızda. Ama tabii tam tersi olup bu durum sizi dinlendiredebilir. Yazarı seviyorsanız, ana karakteri çocuk ya da bu kitaptaki gibi çocuk ruhlu olan kitaplardan hoşlanıyorsanız, Tanrılı değil ama Tanrı Tohumlu (Tanrıların çocukları), fantastik bir kitap sizi mutlu ederse okuyun derim. Artık sık sık karşımıza çıkan savaş mavaş bu fantastik kitabın içinde yok, bana devamında da olmaz gibi geliyor ama tabii bilemiyorum. Ama siz siz olun beklentilerinizi çok yükseltmeyin ve o zaman eminim ki bunca bayılan insan varken siz de en azından belirli bir düzeyde seversiniz. Ki tekrardan belirtmem gerekirse ben de genel anlamda sevdim, sadece yazarın fazla uzattığını ve kitabı harcadığını düşünüyorum; belki de yanlış bir zamanda başladığımdandır ama bana başka bir zaman da olsa sevsem bile bayılamayacağımı düşündüren bir kitap...

HayalciLaini Taylor · Artemis Yayınları · 2018381 okunma

·

78 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sude Özer