Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Artık daha fazla yazamam ... kafamın içi çok bulanık .. her yerim ağrıyor, ateşim var... öyle sanıyorum ki, hemen uzanmak zorunda kalacağım. Belki de her şey çabuk olup biter, belki de bir defa olsun kader bana iyi davranır ve çocuğumu nasıl alıp götürdüklerini görmek zorunda kalmam... Artık yazamıyorum. Elveda, sevgilim, elveda, sana teşekkür ederim... Her şey olduğu şekliyle iyiydi, her şeye rağmen... Bu yüzden sana son nefesime kadar teşekkür etmek istiyorum. Kendimi iyi hissediyorum: Sana her şeyi anlattım. Şimdi artık biliyorsun, hayır, yalnızca seziyorsun seni ne kadar çok sevmiş olduğumu ve bu aşk yüzünden omuzlarına hiçbir yük binmiyor. Benim eksikliğimi duymayacaksın –bu beni teselli ediyor. O güzel, aydınlık hayatında hiçbir şey şimdiye kadarkinden farklı olmayacak ölümümle sana hiçbir üzüntü vermiyorum... bu beni teselli ediyor, sevgilim. Fakat kim ... evet, şimdi, bundan sonra kim yaş günlerinde sana hep beyaz güller yollayacak? Ah, evet, vazo boş kalacak, bir zamanlar yılda bir defa olsun etrafında esmiş olan o hafif nefes, hayatımdan sana gelen o küçücük rüzgâr, evet, o da solup gidecek! Sevgilim, dinle, senden rica ediyorum ... bu, benim senden ilk ve son ricam ... benim hatırım için yap bunu, her yaş gününde –çünkü yaş günü, insanın kendi üzerinde düşündüğü bir gündür– güller al ve onları vazoya koy. Yap bunu, sevgilim, başkalarının yılda bir defa sevdikleri ölmüşleri için bir ayin yaptırdıkları gibi sen de bunu yap. Bana gelince, ben artık Tanrı'ya inanmıyorum ve ayin istemiyorum, ben yalnızca sana inanıyorum, yalnızca seni seviyorum ve yalnızca sende biraz daha yaşamaya devam etmek istiyorum ... ah, evet, sadece yılda bir gün, şöyle sessiz mi sessiz, senin yanında nasıl yaşadıysam öyle... Senden rica ediyorum, yap bunu, sevgilim ... bu benim senden ilk ve son ricam ... sana teşekkür ederim ... seni seviyorum ... seni seviyorum ... elveda. R., mektubu titreyen ellerinden bıraktı. Daha sonra uzun süre düşündü. Kafasında bir komşu çocuğuna ait, bir genç kıza ait, gece kulübündeki bir kadına ait bazı karışık hatıralar belirdi, ama bu, tıpkı akar suyun zeminindeki bir taşın parıldaması ve herhangi bir biçimden yoksun olarak titremesi gibi, bulanık ve karmakarışık bir hatırlama haliydi. Adam, duyguya ait hatıraların varlığını hissediyor, ama onları yine de hatırlayamıyordu. Sanki bütün bu kişileri rüyada görmüş gibiydi, sık sık görmüştü onları, ama sadece bir rüya görme haliydi. O sırada bakışları önünde, yazı masasının üstünde duran mavi vazoya takıldı. Vazo boştu, yıllardan beri bir yaş gününde ilk defa boştu. Korktu: sanki birdenbire bir kapı görünmeksizin açılmıştı ve başka bir dünyadan gelen soğuk bir esinti, sakin odasına akıyordu. R., bir ölümü ve ölümsüz aşkı hissetti: ruhunda sanki bir kabuk kırıldı ve adam görünmeyeni, uzaklardaki bir müziği hatırlarcasına, cisimsellikten yoksun ve tutkuyla düşündü. SON
Sayfa 54 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARIKitabı okudu
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.