Anlatması imkansız bir parıltı vardı gözlerinde ancak o gözlerde akıllı bir merak, sıradışı bir tepki, hayvansı içgüdülerinden sıyrılmaya çalışan atalarına ait puslu anıları ve belki de... Belli belirsiz umut kırıntıları gördüğünü sandım. Bu umudu kendim de, farkında olmadan uzun süre taşıdığına eminim. Beni bu telaşlı coşkuya sürükleyen o değil miydi? Ben Ulysse Mérou, kaderin bu gezegene, insanları yeniden hayata döndürmesi için yolladığı bir aracı değil miydim?