“Hangi rengi kullanırdın?”
Kaşlarımı kaldırdım. “Ne?”
“İçeri girdiğimde, camdan dışarı bakıyordun.” Çiziyordun, kelimesini kullanmamıştı. “Yüzünde çiziyormuşsun gibi bir ifade vardı.” O tanıdık yanına geri geldi ve gözlerim bulandı. Havayı, dış dünyayı ve onun resmini nasıl yapacağımı son defa konuşmamızın üzerinden sonsuz zaman geçmiş gibiydi. Özlemiştim. Çok özlemiştim. “Lavanta grisi.”