Varlığın mahiyetine ilişkin belli başlı konuları bölümlendirmiş ve düşünce tarihin temel meselelerinden biri olan dünyevilik-uhrevilik sorunlarını ele almıştır. İnsanın varoluşunu ve evrendeki yerini sorgulayan önemli bir tartışma konusudur. Kitabın kuramsal çerçevesi psikanaliz, tarihselci-yorumlamacı felsefe geleneği, Marksizm, arkeoloji ve kültür tarihi gibi farklı disiplinler aracılığıyla çizilmiştir. İnsanın ve varlığın ne olduğuna dair düşünce ve değerlendirmelerinde oyun-gerçeklik kavramı önemli bir yere sahiptir. “Şeyh ve Ayna” Asiye Hatun’un şeyhine yazdığı mektuplardaki rüya anlatıları analiz edilerek bazı problemlere değinilir ve bunun üzerine düşünürken psikanalitik kurama eleştirel bir yaklaşım sergilemeyi amaçlar. Freud’un Schreber Vakası, Leonardo da Vinci’nin Çocukluk Anısı gibi kurgusal analiz niteliğindeki çalışmalara benzer. Psikanalizde tarihsel ve evrensel olan nedir? Yazar bu soru sonucunda, psikanalitik kuramın tekrar inşa edilmesinin yerinde olacağını düşünürüz “Bir Ses Gelseydi Eğer” başlığında Tura’nın dünyevilik üzerine değerlendirmelerini; Freud, Nietzsche ve Kierkegaard gibi modern filozoflara gönderme amacıyla yer vermiştir. Kurgulanan hikayede bireyin varoluşsal sorunlarını, kendilik problemlerini, varlık karşısındaki tavrını irdeler. Amacıysa kurgusal bir terapi hikayesi üzerinden bireyin çatışan yönlerini sorgulayıp sürüklendiği depresyonunun kökenlerini saptamaya çalışmaktır. “Deli Dumrul ve Dünyeviliğin Ötesi” başlığını Bilgin Saydam’ın; Deli Dumrul’un Bilinci çalışmasına dayandıran Tura, Türklük ve Müslümanlığın işaret ettiği anlamların nasıl değerler sistemi oluşturduğunu sorgulamaktadır. Deli Dumrul gibi mitolojik ögelerimize psikanalitik kuram çerçevesinde getirilen yaklaşım niteliğindedir. Heraklitos’un “aynı suda iki kez yıkanmazsın” sözüne atıfta bulunur. Kitabın sonunda görüşlerini özetleyerek bireyin özne olabilmesinden varlık karşısında şaşkınlık ve merak duymasının gerekliliğini vurgulamıştır. Ne’lik sorusu her kültür için vazgeçilmez bir felsefi düşünme ve sorgulama sürecini işaret eder. Yazarın ifadesiyle “Bu ne böyle?” sorusu; cemaatin içinde özne olabilmenin ilk koşulu. Kitabı okurken bir yandan da terimleri not etmeniz; anlam açısından bağlantı kurabilmenizi ve kopukluk yaşamamanızı sağlayacaktır. Zira edebi yönünün hikaye gibi olduğu bölümlerinin yanısıra fazlasıyla bilimsel yazıya da yer verilmiş. Zaten temeli bilimsel öğretilere dayandığı için, hikaye kısmının ne kadar az olduğunu da göreceksiniz.

Şeyh ve ArzuSaffet Murat Tura · Metis Yayıncılık · 2002106 okunma

·

253 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Veysel Şahan