Sanırım Azkaban Tutsağı serinin en sevdiğim kitabı. Yani okurken o kadsr yerini işaretledim, o kadar yerinde güldüm, ağladım ve içim ısındı ki! Kelimelerle tarif edemem.
Lupin'in adının geçtiği her yerde gözlerimin dolmasına engel olamadım. O kadar güzeldi ki!
Derslere girmeyi ve ortak salonda şömine başında oturmayı çok özlemişim. Kafayı yemek üzereyim. Azar azar okuyup tadını çıkarıyorum. Hemen bitsin istemiyorum ama biran önce de hepsini okumak istiyorum. Çünkü o kadar çok ayrıntıyı unutmuşum ki kendime şaşırıyorum.
Sirius'a sarılıp onu korumak istiyorum, Lupin'in de öyle. Nihayetinde evime dönmüş gibi hissediyorum.