Okuyacağım kitabı seçerken üzerinde durup düşünmeyi severim, ama bazen de hiç aklımda yokken okuduğum bir diğer kitabın satırlarında gördüğümde ve eğer elimde de varsa vakit kaybetmeden başlamayı ayrı severim. Benim Duygusal Eğitim ile yolumun kesişmesini sağlayan kitap Murakami'nin Rüzgârın Şarkısını Dinle kitabı oldu. Oradaki karakterin bu kitabı okuduğunu görünce, bende de olduğu aklıma geldi ve böylece okumaya başladım. Kitapla tanışma hikâyemden sonra konusundan bahsetmeye başlayabilirim. Hikâye, Paris'e eğitim almak üzere gelen on sekiz yaşında taşralı bir genç olan Frédéric Moreau'nun gemi seyahatinde tanıştığı Madam Arnoux'a duyduğu hayranlıkla başlıyor. Sonradan bu hayranlık ilerleyen zamanlarda gencin içinde büyüyüp aşka dönüşüyor. Frédéric'in tek deneyimlediği şey aşk olmuyor aslında bunun yanında sanatı, siyaseti, dostluğu, toplumda kendine bir yer edinmeye çalışmayı da tadıyor. Yazar bütün bu konuları arka planda gerçekleşen Temmuz Monarşisi, 1848 Devrimi ve ll. Cumhuriyet dönemiyle bağdaştırmış. Okurken Frédéric'in bu saf aşık hallerine kızmadan edemiyorsunuz ki bence bu noktada yazar karakteri çok iyi anlatmış. Ayrıca o dönemin nabza göre şerbet veren adamlarını görünce bugün bile bu durumun hiç değişmediğini bir kez daha anlamış oldum. Son olarak beni bu kitapla tanıştıran Murakami'ye teşekkürü borç bilirim, belki sırası asla gelmeyecekti.

Duygusal EğitimGustave Flaubert · Can Yayınları · 2019372 okunma

·

86 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.