Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
De ki: “SİZ ALLAH’A DİNİNİZİ Mİ ÖĞRETİYORSUNUZ? OYSA Kİ ALLAH, GÖKTE NE VAR, YER DE NE VAR HEPSİNİ BİLİR. ALLAH HER ŞEYİ ÇOK İYİ BİLMEKTEDİR.” Kitabı elimde gören çoğu kişi bu nasıl kitap, ne biçim kitap ismi dediler, toplu taşımada da okurken birkaç kere sorgulayıcı bakışlara maruz kaldım. Kitap, ismini gördüğünüz üzere Hucurat Suresi 16. ayetten alıyor ve Allah’ın esasen bu ayeti hem o zaman hem de günümüz zamanında kimler için söylediğini anlatıyor. Yani indirilen, vahyedilen din ile uydurulan dini kıyaslıyor. Mesela tasavvufun İslam’la alakası yok denilince alacağımız iki tür cevap vardır. Biri şüphesiz “sen kimsin de Mevlânâ’ya (bir insana Mevlânâ demek ayrı bir hezeyan zaten) laf edersin” diğeri de “bu bir gelenek” cevabı olur. İlk soruya verilmesi gereken cevap herkesin bir aklı ve düşüncesi olduğu için, dini konularda da elimizde Kur’an gibi kaynak olmasından ötürü rahatlıkla eleştirebilme hakkına sahip olabilmemizdir. İkinci söze cevap olarak da zaten kendisini “gelenek” kelimesinden belli etmektedir. Gelenek kelimesini ikiye ayırır isek gelen-ek olur, yani bir şeye sonradan gelen ektir. Dine sonradan bir şey eklemek haşa Allah eksik indirdi de bizler de tamamladık demekten başka bir şey de değildir. Kitap içinde ne tasavvufa ne de Celâleddîn-i Rûmî’ye en ufak bir söz yoktur, verdiğim örnek sadece benim örneğimdir. Kitap ana konu olarak 3 bölümden oluşuyor, ilk bölümde Kur’an’ın hayatımızdaki yerini, ne derece okuduğumuzu ve anladığımızı anlatıyor, ikinci bölüm ise hadis kitaplarının hem Kur’an ile çelişmesi, hem kendi içlerinde çelişmesi, hem diğer hadis kitapları ile çelişmesi hem de akıl ve mantık ile beraber insanın doğası ile çelişmesi örneklerini verip hadis kitaplarının neden dinin kaynağı olamayacağını belirtiyor, üçüncü bölümde de Kur’an’daki Hz. Muhammed ile siyerdeki, hadislerdeki ve rivayetlerdeki Hz. Muhammed’i kıyaslıyor. Yani Allah bize Kur’an’da defalarca insan peygamber, beşer peygamber olduğunu belirtirken, Kur’an harici herhangi bir mucize verilmediğini söylerken, görevinin sadece elçi olduğunu bildirirken, Kur’an dışı hiçbir söz söylemeyeceği söylenirken hatta söylerse eğer Hakka Suresi 44 – 47 ve İsra Suresi 73 – 75 ayetler arası neler olacağını bildirirken aksine rivayetlerde her türlü mucizeyi gerçekleştiren (çünkü peygamber yarıştırmak lazım), ayı yaran, daha bebekken top gibi ayı parmağının ucuyla oynatan, bir tabak yemeği, bir damla suyu 1000 kişiye yetiren ama aynı zamanda da açlık da çeken, Kur’an’da olmayan şeyleri haram eden, kendine göre yasalar koyan (dini konularda), haşa Allah’ın habibim dediği, ben aşığım sen de bana maşuksun dediği uydurma peygamberi kıyaslıyor. Onun için bölüm bölüm kitap hakkında incelememi belirteceğim. 1. BÖLÜM: KUR’AN HAYATIMIZIN NERESİNDE Dünya üzerinde tartışmasız en çok okunan kitap ama en az anlaşılan hatta anlaşılmamak istenen kitap da Kur’an’dır. Düşünsenize insan her bir zaman bir şey öğrenmek için okurken ama Kur’an’ı sadece okumayı öğrenmek için okuyor #11731408 . Yani Allah, biz Ademoğluna mesaj göndermiş ama biz o mesajı ne yapıyoruz, okuyup anlamak yerine, üzerinde düşünmek yerine boğazımızdan, gırtlağımızdan farklı farklı sesler çıkararak okunması gereken bir kitap haline getirmişiz. Düşünün bir kere sevgiliniz, eşiniz, anneniz, babanız veya kardeşiniz size Whatsapp üzerinden bir mesaj gönderse hemen hiç bekletmeden o mesajı okumak istersiniz, peki o mesajı hiç seslendirerek kıraat getirerek ya da melodileştirerek okumayı denediniz mi? Bence hayır. Peki bu kimseler size bilmediğiniz bir dilde mesaj gönderse ne hissedersiniz, hemen mesajda ne demek istediğini öğrenmek ve anlamak istersiniz tabii ki. Peki bizleri yaratan Allah’ın mesajını neden anlamak istemiyorsunuz, neden biz insanoğluna ne dediğini merak etmiyoruz? Cennet ve cehennem için hesaba çekileceğimize inanıyoruz ama o zaman neden cennete giriş, cehennemden kurtuluş kitabımızı, yol gösterici kitabımızı merak edip okumuyoruz? Tabir-i caizse sorular da cevaplar da bize aslında önceden verildiğinin neden tam olarak farkında değiliz? Şu an yaşadığımız dinin Kur’an’a ne derece uyduğunu ne kadar biliyoruz? Bu tarz düşüncelerimizi çevremizdeki insanlara açıp düşüncelerimizi söylesek eminim ki alacağımız ilk cevap Kur’an anlaşılmaz diyecekleridir. “Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler.” A’raf Suresi 174. Ayet ve benzeri olan onlarca ayete rağmen mi anlaşılmaz diyoruz? Allah kendisine, din gününde sen bize bizim anlayamayacağımız bir kitap gönderdin diyebilme hakkını biz insanlara verebilir mi? Herkes her konuda kendini açıklamak isterken Allah kendini vahyinde açıklayamamış ya da açıklamak istememiş ki insanları ikilemde bırakmak istemiş diyebilir miyiz? Diyemeyiz ama şu an diyorsunuz ve diyorlar. Kur’an ölünün arkasından sadece Yasin Suresi’nin okunması gereken bir kitap değildir, hatta ölünün arkasından okuruz ama okuduğumuz surenin 70. Ayetinde bu kitabın diriyi uyarmak için gönderildiğini belirttiğini de bilmeden okuruz. Kur’an duvarda dantelden bir kılıfın içinde, bir sayfası duvarda çerçevede saklanacak ve sadece başımız sıkıştığı anda Arapça anlamadan okunulması gereken bir kitap değildir. Kur’an’a bu kadar yakın olup bu kadar uzak olmamamız gerekmektedir. İşte Emre Dorman’ın 1. Bölümde genel olarak bu tarzdaki düşüncelerini okuyoruz. 2.BÖLÜM: HADİSLERİN KENDİ İÇİNDEKİ ÇELİŞKİLERİ Emre Dorman bu bölümde hadislerin her türde ve her yerde tutarsızlıklarını ve çelişkilerini gösterip bizlere hadislerin dinin kaynağı olamayacağını haklı olarak belirtiyor. Dorman hadislerde kaynak olarak gayet adil davranıp Kütüb-i Tis’a’yı (9 Kitap) değil Kütüb-i Sitte’yi (6 Kitap) baz almakta ve bu kitaplardan kaynakları ile beraber sunmakta. Bu 6 kitabın içinde de bildiğimiz üzere en sahih olarak görülenler Buhari ve Tirmizi’dir. İşte bu kitapların ve tabii ki de diğer 4 kitabın hem kendi içindeki çelişkileri hem birbiri içindeki çelişkilerini Emre Dorman bizlere kaynakları ile göstermektedir, peki nedir bu çelişkiler, nedir bu hem Kur’an’a uymayan hem de akla mantığa uymayanlar? Hz. Muhammed mesele Buhari’deki rivayetlere göre bir sayfada “bu böyle yapmayın günahtır” derken diğer bir sayfada da “bunu kesinlikle böyle yapın çok sevaptır ve cennetiniz garantidir” dediği rivayet edilmekte ve aslında da Hz. Muhammed itibarsızlaştırılmaktadır. Buhari’de sahih kabul edilen bir hadis rivayeti Tirmizi’de ise uydurma geçmektedir ve bununla beraber dinin kaynağının olamayacağı açıkça belli olmaktadır ve bu çelişkinin bir de 6 kitap içinde olan halini düşününce uydurma dinin aslında ne kadar yaygın olduğunu fark edebilmek çok da zor olmasa gerek. Hem zaten dinin kaynağı şüphesiz Allah’tır ve O’nun kelamıdır. Uydurma hadise bir örnek: #10650386 3. BÖLÜM: KUR’AN’DAKİ PEYGAMBER İLE RİVAYETLERDEKİ PEYGAMBER “Senden önce hiçbir insana ölümsüzlüğü vermedik; şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar? Her nefis ölümü tadacaktır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz bize döndürüleceksiniz. (Enbiya Suresi 34-35) “Hiç kuşkusuz sen de öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra siz, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız. (Zümer Suresi 30-31) Örnek verdiğim iki ayet üzerinde düşünüp, akıl kullanmayanlar Peygamberimiz’i ölümsüz ilan etmişler, kabrinde namaz kıldığını, “Şefaat Ya Resulallah” şirk sözüne cevap verdiğini, haşa kabrinde eşi ile birliktelik yaşadığını uydurmaktadırlar ve maalesef sorgulamayı günah bilen vatandaşlarımız da bunlara inanmaktadır. İşte tam da bu ve benzeri kısımlarda Emre Dorman Kur’an’ın anlattığı, insan olan, beşer olan, hata ve günah işleyen, biz insanlar için en güzel ve tek olması gereken örnek insanı, Hz. Muhammed’i anlatırken, Kur’an’ın aksine rivayetlerle, hurafelerle abartılan peygamberi Kur’an ayetleri ile kıyaslayıp bizlere sunuyor ve kararı bizlere bırakıyor. Aklını kullanan ve kullanmak isteyen her Müslümanın okumasını tavsiye ettiğim, İslam’ın nakil değil akıl dini olduğunun farkında olanların zaten okuyacağını da düşündüğüm bir kitap.
Allah'a Öğretilen Din
Allah'a Öğretilen DinEmre Dorman · İstanbul Yayınevi · 2016439 okunma
··
568 görüntüleme
Fâtih okurunun profil resmi
Evet bu kitapta müfessir,mütekellim,fâkih ve filozof Emre Dorman'ın 14 asırlık İslâm tarihini,ridde ve mihne gibi olaylara karşı canlarını verdiği halde taviz vermeyen ulemayı,O'nun yetiştirdiği sahabeyi,tabiini ve Hz.Peygamber'in haber verdiği 73 fırkadan naciye olanını o fevkalade zekasıyla ilmi düzlemde nasıl da mahkûm edip bizler için sahih dini nasıl da sarih bir şekilde ortaya koyduğunu okudunuz.Arkadaş da onun yolunun yolcusu, bu minvalde inceleme yapmış. El insaf!
mithrandir21 okurunun profil resmi
Böyle farklı farklı kelimeler kullanınca din bilginiz daha üst düzeyde mi oluyor?
3 sonraki yanıtı göster
Kasım okurunun profil resmi
Doyurucu bir inceleme olmuş, hocam. Ellerinize sağlık. Listeye aldım.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, çok güzel bir çalışma kitap ve eminim beğeneceksin.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Rica ederim, tabii ki de öncelikle Kur'an. Zaten kitabın esas mesajı da öncelikle Kur'an'ın okunması gerektiği. Dorman ve bu görüşteki kişilerin de hep aldığı tepki sen falanca kitabı/kitapları okuma diyerek kendi kitabını mı okusunlar diye tepki aldığını belirtiyor halbuki bu kişiler sadece Kur'an'ın verdiği mesaja yönlendirmekten ve Kur'an'ın okunmasını istemekten başka düşünceleri ve çağrıları yok.
Mithril / Nobody okurunun profil resmi
Oldukça ayrıntılı inceleme için teşekkürler. Alintilarindan tahmin ettiğim gibi bir kitap. Tum inananlarin okuması gerektigini düşünüyorum.
Aslıhan Alpaslan okurunun profil resmi
incelemeniz çok başarılı olmuş, kitabı harika özetlemişsiniz sayenizde kitaptan haberim oldu teşekkür ederim.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim, okumanızı tavsiye ederim ve benzer kitaplar da önerebilirim.
Aslıhan Alpaslan okurunun profil resmi
evet elimdekilerden sonra okuyacağım ondan sonra size özelden yazarım tekrar teşekkürler
mithrandir21 okurunun profil resmi
Rica ederim, keyifli okumalar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.