.
Tarihçiler tarafından bahtsız olarak nitelendirilen, ömrünün baharında 2 dünya savaşı, 1 kurtuluş savaşı, 1 büyük buhran gören neslin anıları…
Okula gidebilmek için yaşını 18’e yükselten Mehmet Dürdalinin bu girişimi savaşa öğrencileri de dahil etme kararı çıkınca okula gitmekten çok cepheye gitmesine vesile oluyor. Bizler de 15’inde cephe yollarına düşen Dürdalinin ömründen askerliğe verdiği 8 yılın anılarını okuyoruz. Öncelikle Dürdali bizlere savaşın sefaletini iyi izah ediyor. Açıkçası bazı bölümleri okurken orada olduğumu düşündüm. Açlık, sefalet arasında yaptığı gözlemler güzel. Bazı yaşantılar ise cidden çok üzücü. Özellikle bedeviler tarafından derdest edildikleri yerleri esefle okudum. Düşman baskını sonucu ricat ederken yürüyemediği için geride bırakılan gazileri okumak da üzücüydü.
Savaş sonu ve kurtuluş savaşı dönemlerini de Dürdali yine akıcı bir dil ile bizlere güzel izah etmiş. O dönem İstanbulun yarı işgal halini, devletin elinin kolunun nasıl bağlı olduğunu kitap ayrıntılarıyla açıklıyor. Akabinde gelen Kurtuluş savaşında ise ricat taktiğini nasıl uyguladıklarını ve neden tercih ettiklerini de anlamamızı sağlıyor.
Velhasıl güzel bir kitap, o dönemi anlamak isteyenlere tavsiye ederim. Açıkçası standart bir tarih kitabından daha öğretici olduğunu düşünüyorum. Zira tarih kitaplarında vaka olur, burada anı var. Bu insanın içine işliyor. Bu kitabı beğenenlere ve edebi eser sevenlere ise
Savaş ve Açlar kitabını öneririm. Savaş döneminde geride kalanların da neler yaşadığını güzel izah eder.
Etimoloji İçerikli Youtube Sayfamıza Göz Atmak İçin ↓
youtube.com/channel/UCf5PEm...