Gönderi

110 syf.
10/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Bir akıl hastanesinden taburcu edildiyseniz, bu iyileştiğiniz anlamına gelmez. Herkes gibi oldun. (Veronika Ölmek İstiyor-Paulo Coelho) * Yalnız kalmak : Aynı frekansa sahip insanlarla aynı ortamı paylaşamamaktan gelir. İlk başta çekicidir yalnızlık ama sizi içine çektiği derinliklerde kaybolursunuz. Sizi diğer insanlara karşı vurdumduymaz kılar uzaklaşırsınız gerçeklerden. Yalnız başınıza kurduğunuz imparatorluğu tek lideri sözü geçen tek kişisinizdir. Yalnızlık imparatorluğunun dışında sizden habersiz gelişen şeylere yabancılaşırsanız işler karışır. Bazen çevremizdekileri görmemeyi seçip kendi iç dünyamızda ya da kitaplarımızla yaşamayı, dışarıda dönen fırtınalar,yalanlar dolanlardan habersiz yaşarken acımasız avcıların okunun önünde kendimiz buluruz. Ne kadar uzak kalmayı istesekte beklenmedik anlardaki karşılaşmalara hazır olmalı zırhımızı kuşanmalıyız. * Acı: Marcus Aurelius “Acı, acı hakkındaki canlı düşüncedir. Bu düşünceyi değiştirmek için irade gücü göster, onu silkip at, şikayet etmeyi bırak; acı kaybolup gidecektir.” demiştir. Cümleler,yaşanmamış gerçeklikler dıştan bakış bir durum hakkında kesin yargılara varmamızı engellemeli. Hayatta zorluklar ve keskin virajlardan geçmeden Marcus’un bu cümlesini kullanmak olmamalı.Kimisi acıyı,mutluluğu yaşamanın onu iliklerine kadar hissetmenin canlı bir organizmanın bedenin ya da ruhun en doğal tepkisi olarak görür.Seyirci değil oyuncu olmak seni pişirir. *İnsanın varoluşu ve Tanrı : "Peki ama insan neden ölümsüz değil?" diye düşünüyordu. "Beynin merkezi ve kıvrımlari, görme ve konuşma kabiliyeti, bu sağlık ve deha, bütün bunlar toprağa karışarak eninde sonunda yerkabuğuyla birlikte soğumaya ve sonrasında dünyayla birlikte güneşin etrafında milyonlarca yıl anlamsızca ve amaçsızca dönmeye mahkûmsa neye yarar? Toprağın altında soğuyacak ve dünyayla birlikte dönecekse insanı bu yüksek, neredeyse Tanrısal aklıyla yoktan var etmeye ve sanki alay edercesine tekrar çamura dönüştürmeye hiç gerek yok." Maddenin Dönüşümü... Ölümsüzlüğün karşısında bu ucuz bahaneyle teselli olmak ne büyük korkaklık! Bilincin dışında doğada meydana gelen bu süreçler, insanın aptallığından daha aşağıdır, çünkü aptallıkta bile bir bilinç ve irade mevcuttur; süreçlerde ise buna eşdeğer bir şey yoktur. Yalnızca ölüm karşısında saygıdan çok korku duyan bir korkak, bedeninin zamanla bir otun, taşın ya da kurbağanın içinde yaşayacak olmasıyla teselli olabilir. Maddenin dönüşümünde kendi ölümsüzlüğünü görmek, kırılan ve artık faydasız olan değerli bir kemanın kutusuna parlak bir gelecek öngörmek kadar gariptir. "Eşkiya" filminden bir bölüm => youtube.com/watch?v=k--DL4F... * Uyanış: Doktor ,6 . Koğuşa uğradığında gördü onu. Yaşadığı yerdeki tek akıllı adam o koğuştaydı. “İvan Dmitriç” doktorun bakmadığı açılardan, yaşanmışlığıyla onun kendi oluşturduğu kabuğu kırıyor . Sorgulama moduna geçiyor ,gerçekelri görmeye başlıyor. Kendini bu koğuşun yeni misafiri olarak buluyor. Çevre koşullarına uyum sağlıyamıyror doktor,düşünemiyor. 6.Koğuş sakinlerinin burada nasıl dayanabildiklerine akıl sır erdiremiyor . Ve son... “Şafak hayatınızı ne kadar görkemli aydınlatsa da, sonunda bir tabutun içine vurulacak ve bir deliğe atılacaksınız.” Veronika Ölmek İstiyor’dan hoş bir bölüm: “İyileştim mi?” “Hayır. Siz farklı bir insansınız, ama herkes gibi olmak istiyorsunuz. Bu da, bana kalırsa, ciddi bir hastalıktır.” “Farklı olmayı istemek, bir hastalık mı?” “Evet, kendinizi herkes gibi olmaya zorlarsanız, öyle. Nevrozlara, psikozlara, paranoyaya yol açar. Doğayı çarpıtmaktır bu, Tanrı’nın yasalarına karşı gelmektir; dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bir tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz, onun için de Villete’te kalmayı yeğlediniz, çünkü burada herkes farklı ve böylece siz kendinizi herkes kadar normal görüyorsunuz. Dediklerimi anlıyor musunuz?” Mari başım olumlu anlamda salladı. “İnsanlar doğaya aykırı davranıyorlar, çünkü farklı olmaya cesaret edemiyorlar, o zaman da bünye Vitriol üretmeye başlıyor. Bu zehrin yaygın olarak bilinen adı Acılaşma’dır.”
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Koridor Yayıncılık · 202070,8bin okunma
··
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.