Gönderi

Cumhuriyet evriminin, Türk toplum yapisının, muhafazakar hafızasını değiştirmek amacıyla, onu zayıflattığı gözlemlen- mektedir. Örneğin günümüzün gelişmiş bir medeniyeti olan, dùn. yanın en muhafazakâr ülkesi, Ingiltere'de kraliyeti yıkmak, telaffuz edilmesi dahi imkânsız olan bir düşüncedir. Türki. ye'de ise müfrit ve en anti-gelenekçi fikirler rahatlıkla ifade edilebilir. Ingiltere'de herhangi bir parti üyesi kraliçe aleyhi- ne sözlü bir eylemde dahi bulunamaz. Ancak Türkiye'de bırakın Osmanlı hanedanı hakkında, herhangi bir devlet büyüğüne, en alt sınıftan tutun da en üst elitlere kadar kes, eleştiriyi hakaret boyutuna getirmeden, istediği gibi menfi düşüncelerini ifade edebilir. Muhafazakarlık; yalnızca dinsel bir yorum olmamakla bir- likte, gelişmiş bir toplum yaratmanın önünde de bir engel değildir. Misal; İngiltere, Israil, Fransa, italya ve hatta Ame- rika dahil gelişmiş birçok devlet; gelenekselliğini muhafaza eden yapılarıyla yönetilmektedirler. Muhafazakârlık; geçmiş birikimi ve onun kurumlarını içselleştirebilmiş toplum hafi- zası ile mümkün olmaktadır. Buradan hareketle maalesef Aktüel-Modern Türkiye'nin, muhafazakâr bir toplum yapısı- na sahip olmadığı söylenebilir. Mesela muhafazakârlık; Haydarpaşa tren garının faal ola- rak kullanılmasını, Osmanlı'dan kalma askeri okulların ayni binalarda ve aynı sistem ile devamını, istanbul'un tarihi Siluetini tahrip etmemeyi, tarihten devraldığı yapıları aslına uygun olarak restore etmeyi, Ayasofya'yı yeniden ibadete açmayı, Çankaya köşkünü yalnızlığa terk etmemeyi ve şehir- lerin ana merkezlerini yaratıldıkları devre uygun olara mimari açıdan, planlamayı öngörür. Bu özetle Türkiye'nin gerek kurumsal anlamda gerekse mimari dizayn açısından muhafazakâr bir tavırda olmadığı görülmektedir.
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.