Ey Memleket, Ey Soylu Düş !
"UYUYAN MİLLETLER YA ÖLÜR YA DA KÖLE OLARAK UYANIR!"
GAZİ 
Mustafa Kemal Atatürk
#118343324
" İnsanlar hem özgürdür hem bağlı, arzu ettiklerinden daha özgür, fark ettiklerinden daha bağlıdırlar, çünkü faniler kitlesi uyurgezerlerden ibarettir ve onların uykudan uyanması asla düzenin çıkarına değildir." // Albert Caraco
"Ne Amerikan emperyalizminin işbirlikçiliği, ne Sovyet güdümü, ne de Tanzimat batıcılığı...Ulusallık içinde devrimcilik, özgürlük ve bağımsızlık; «Devrimci siyaset» işte budur."
(29 Haziran 1983 Çarşamba) // 
Uğur Mumcu
"Ben Amerikan emperyalizmine, Sovyet revizyonizmine, Romen soytarılığına, Bulgar dalkavukluğuna karşı, bir Türk Devrimcisiyim." // 
Deniz Gezmiş
●
Tam anlamı ile sosyalist ve komünist fikirlerin de yanlısı olduğum sayılmaz ama sosyal demokrat olduğum kesindir en azından. Neyin tarafındayım bilinmez ama neyin karşışında olduğumdan eminim.
Geçmişinde solcu bir insan olarak milliyetçiliğe, ulusalcılığa, toplumculuğa, ulusçu gerçekçiliğe de yakınlık gösteren bir sağ anlayışına sahibim. Hatta en sevdiğim yazarlardan biri de ATSIZ'dır.
Fakat,
Devletin sağ anlayışı ile benim sağ anlayışım uyuşmuyor.
Çünkü şu anki devlet Türk de dahil insanını "sağ" bırakmak için değil daha çok öldürmek için çabalıyor.
BİRAZ DÜŞÜNSEK !
1950'lerden bu yana. tam sekiz kez sıkıyönetim ilan edilmiş, böylece her dört yıla bir genel seçim ve her üç buçuk yıla da bir sıkıyönetim düşmüş... Dahası var: Bu süre içinde bir ihtilâl, iki ihtilâl girişimi, yarı-ihtilâl anlamına gelen iki Silâhlı Kuvvetler muhtırası yaşanmış..
Aynı dönem içinde, bir Başbakan, iki bakan, bir kurmay albay, bir binbaşı ve üç genç ipe çekilmiş; son günlerde siyasal nedenlerle öldürülenlerin sayısı günde on kişiyi asmış...
Çok partili hayatı, b*k partili hayata çevirerek sanki kafa kafaya verip bu ülkeyi nasıl batırırız dercesine ;" Çok partili hayat ile başladığı ileri sürülen «görülmemiş kalkınma yolu» Bayarlı - Menderesli teslimiyet politikasından, bugün, Demirelli - Türkeşli iflas noktasında son bulmuş; devlet, izlenen dilenci ekonomisine bağlı bu politika nedeniyle, uluslararası silah kaçakçılarını «devlet protokolü» ile karşılayacak kadar şaşkınlık içine sokulmuştu."
Özal zihniyeti gibi dansöz zihniyetler de bize Orta Doğu'yu aratmadı. Özal, genellikle sağ kesimin oylarını toplamış, «gezer ve yüzer» oylar dışında bir kısım «şematik solcuların da akıllarını çelmiştir.
Siyasal liberalizmi yok sayan alaturka kapitalizmi «sivil toplum öncülüğü» sanan ve bu düş dünyasında teori denklemleri ile kendi kendini avutan aydınlarımıza bu konuda söylenecek söz de tükenmektedir.
Nitekim gelen gideni arattı. Atatürkçü Sağ olarak Demirel, Turgut Özal'ı TANIMADI GÜYYA ! MUHAFAZAKÂR OLAN ÖZAL'DAN FARKLI BİR ŞEKİL GETİREMEZDİ! ŞAPKA ATATÜRKÇÜSÜ BU SAĞ AYDININ DA EN AZ ÖZAL KADAR GÜNAH DEFTERİ PEK KABARIKTI !
Hepsi aynı b*k'un laciverti anlayacağınız. Fikret Kızılok'un şarkıda da dediği gibi.
kenan sopalısıydı
turgut boyalısıydı
pek anlamazdı ama
mesut hopalısıydı
●Bizim kitabın da adından anlaşıldığı gibi hem "devrimci" hem de "demokratik" bir sisteme ihtiyacımız var. DEVLETİN ADINA ONUN İYİLEŞMESİ ADINA YENİ EKONOMİK DÜZEN!
Demokratik dediysek demokrasiyi sadece kendisi için kullanan koltuk sevdalısı yediği kalçalarına dokuz numara don yapan siyasi şaklabanlardan, Amerikan kuklalarından bahsetmiyorum.
Demokrasi çok boyutlu bir kavramdır. Demokratik bir toplumda sermaye kesimi hangi koşullarla örgütleniyorsa, emek kesimi de aynı biçimde söz ve örgütlenme haklarını kullanabilmelidir.
İşveren, tek başına güçlü olduğu için siyasete kolayca soyunabilmektedir; işçi ancak sendikası içinde güçlü olduğu için tek başına siyasete girmesinin etkisi olmamaktadır.
Hemen akıllarda şu soru?
Devrimcilikle demokrasi uyuşur mu peki?
Lenin Stalin demokrat değil basbaya SIKIYÖNETİM DESPOT DİKTATÖR bir DEVRİM anlayışına sahipti.
#113189179
●
Peki hem halk için hem de halkın isteği doğrultusunda nasıl hareket edilir?
Evet değişen nedir ve değişecek olan nedir?
Değişen ve değişecek olan sistemdir, neyin, ne ölçüde tartışılacağını belirleyen ortamdır, farklı sonuçlar veren seçim yasasıdır.
Hemen bakıyoruz...
İki ana yol var. Biri, bugünkü siyasal liberalizmden yoksun ekonomik liberalizm, daha doğrusu -uygulamaya bakarsanız- tekelcilik.. Karşısında da devletçi, müdahaleci, plâncı, ancak her planda özgürlükçü ve katılımcı demokratik sosyalizm..
Sosyalist düşüncede Birinci Dünya Savaşı öncesinin kalıplarını tek gerçek olarak benimsemenin ve benimsetmenin bir anlamı ve yararı yoktur. Ve bu tutum bilime, bilimsel gelişmelere de aykırıdır. Her ülke, kendi devrimci doğrultusunu, kendi tarih birikiminden, siyasal ve toplumsal özelliklerinden, yerel ve ulusal koşullarından çıkaracaktır.
«Sistem çökmüştür» derken, bu sistemin yerine Marksist - Leninist bir devlet yapısı, Marksist - Leninist bir sistem kurulsun gibi bir görüş taşıyor değiliz. Peki ya ne istiyoruz? İstediğimiz şu: «Demokratik hukuk devletiyiz» diye kitlelerle, yığınlarla, milyonlarca yurttaşla alay edilmiyorsa, «Burjuva demokrasisi» adı verilen Batı demokrasilerinin ülkemizde tam ve eksiksiz uygulanmasını sağlamak, böyle bir ortam içinde sorunlarımıza çözüm aramaktır.
Devletçilik önce liberalizm sonra Kapitalizme
Milliyetçilik önce ırkçılığa sonra faşizm ve şovenizme dönüştü.
#111511351
Nitekim Kore ve Vietnam Savaşı Şovenizmden,
Nazi Almanyası faşizmden,
Orta-doğu din olgusundan dolayı zarar gördü.
Bölgede ve dünyada «Din kardeşliğine» dayalı bir «Müslüman güçbirliği» ya da «İslam Enternasyonalizmi» kurulmuş değildir. Tersine, bugün, İslam ülkeleri arasında sıcak savaşlar ve emperyalist odakların emrindeki Siyasal oyunlara tanık olunmaktadır.
Dünyanın her yerinde aynı genel geçer felsefe kabulleri elbette ki ülkemizde de farklı başlıklar altında incelenebilir.
Bir de her olay farklı değerlendirilir. Yerine göre gelenekçi, yerine göre yenilikçi tutum sergilenebilir.
Dünyadaki bütün gelişmeleri, kapitalist ve sosyalist sistemlerdeki bunalımları, başarı ya da başarısızlıkları inceleyip, ülke koşullarına uygun bir sistemi bulmak en doğru yoldur.
Erzurum ve Sivas Kongreleri'nde «ulusların kaderlerini tayin hakkı» dile getirilirken. Damat Ferit-Paşa da «milliyetçi» ve «muhafazakâr» düşünceleri savunduğunu ilerj sürmekteydi.. Öyleyse, «işbirlikçi» Damat Ferit'in milliyetçi anlayışı ile Atatürk'ün «ulusal kurtuluşcu» tavrı arasında bir biriyle hiç bağdaşmayan özellikler bulunmaktaydı. Biri, ötekini yadsıyan bu iki «milliyetçi» akımı aynı potaya koymak olası mı? Hayır.
Ulusal bağımsızlıkçı devrimci siyaset, Kurtuluş Savaşı gibi bir büyük hazineye sahiptir. Mustafa Kemal'in, o günlerin güç koşulları içinde, büyük bir önsezi, bilinç ve hünerle sahip çıktığı «tam bağımsızlık» ilkesi, bugünün de en tutarlı ve sağlıklı siyaseti olmalıdır. Bizler için olduğu kadar başkaları için de... Ulusallık Kurtuluş Savaşımızın antiemperyalist ruhundan; bağımsızlık Mustafa Kemal'in inançlarından kaynaklanır. En tutarlı devrimci siyaset, en vazgeçilmez amaç ve ideoloji, bağımsızlık ve ulusallıktan güç alarak gelişir..
Topraklarından sürülmüş olan Filistin halkının bu bağımsızlığı sürdürmesi şu anda belki güçtür, ama bu bağımsızlığı yitirdiği anda. yürüttüğü direniş eyleminin «Kendi adına» yapılmış olmasına inanmak da güçleşir. Bizim Kurtuluş Savaşımız da binbir türlü olumsuzluğa, iş-birlikçiliğe ve ihanete karşı yine de kazanılmamış mıydı?...
●
BU ÜLKEDE İKİ ŞEY ÇOK SU GÖTÜRÜR:
- BİR SÜMER TARİHİ
- İKİ SÜMERBANK YERLİLİĞİ
Hatta buna Neyzen Tevfik'in mısralarından çok güzel bir örnek vermek istiyorum,
Fabrika yaptı Sümerbank bez için,
Çok muazzam bir eser bu, lâf değil!
Dil işinde ehl-i dil tezden dedi,
S*çtı Cafer, bez getirsin Başvekil.
Kim demiş bizde bir demokratik idare yoktur,
Ne demek, olmasa elbet dışardan alırız!
Sırredip karne usûlüyle o gümrük malını,
Karaborsaya verir, biz bize benzer kalırız.
Yalanına kendin iman edersin.
Zengin olur kasaları kitlersin,
Fakir düşer garip başın bitlersin,
Deri, kemik, beden bizi ciltlersin,
Hicranlara canlı divan edersin.
●
Son otuz üç yıl içinde demokrasi üç kez kazaya uğradı. Bu üç kazada da iktidarda kendilerini «milliyetçi» ve «muhafazakâr» olarak tanıtan sağ partiler bulunmaktaydı. Bu üç büyük olay bile sağ partileri «demokrasi sağ ve sol partilerin bir arada yaşamaları gereken bir düzendir» anlayışına getiremedi..
Ülkemizde kendilerini «milliyetçi, muhafazakâr» olarak tanıtan, bu yüzden «antikomünist» olduklarını söyleyen çok insan vardır. Bunların bir kısmı, solcuların hemen hemen hepsinin «Moskova'dan talimat aldıklarını» söylerler.
Türkiye'de bazı düşüncelerin «köklerinin dışarıda» olduğu söylenir ve sol kesim, «kökü dışarıda» olmakla suçlanır. Sağ kesim modeli Güney Kore'den ve Batı Almanya'dan alır, kimse ses çıkarmaz! Bu kökü dışarıdaki model nedense, Sümerbank basması gibi yerli sayılır.
Milletini düşünen biri varsa o da ezilen halk.
Tepedekiler düşünseydi şimdiye halkın karnına sıcak aş girerdi.
Halkın açlığına, sefaletine, üzülmüyorsan senin yere batsın milli ülkün.
En güzel ülkü milletin kalkınmasını istemektir.
Ocak Milliyetçiliği Aforizması / Aslında Anlatılmak İstenen
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN = TANRI AMERİKA'YI KORUSUN !
«Kuvvayı, Milliyye ruhu» gitmiş, yerine «kuvvayı ticariyye» ya da «kuvvayı sermaye» adlarını verebileceğimiz «köşe döndüğünü» ve «iş bitirdiğini» söyleyen çevreler gelmiştir.
Vay efendim VATAN ELDEN GİDİYOR KOMÜNİST DOLDU HER TARAF BAYRAK EZAN VATAN TURAN Sağcıları
Dur yanlış oldu Sağ(ı)cıları, hani süt sağmak gibi.
Halkın kanını emeğini ekmeğini SAĞANLAR
Bu sağcıların bankalarında milyardolarlar var.
Vatan millet adına malı götürmüş millet !!!!!!!!
Holdinglerle,tarikatlarla, ocaklarla milliyetçilik yapmışlar olacak iş değil..
EZAN
BAYRAK
VATAN
UTAN !!
Ocak milliyetçiliğine karşı olduğumuz kadar meyhane devrimciliğine de karşıyız. #111504181
#115438944
Unutmadık, unutmayacağız!
PKK 'nın arkasındaki Amerika'ya parsel parsel vatan satanlar VATANSEVER.
6.Filo'ya çanak tutan,kıble yapıp namaz kılanlar VATANSEVER.
6. Filo'ya karşı duruş sergileyen devrimci çocuklar mı VATAN HAİNİ?
Vatan haini vatanını parsel parsel satana denir.
"VATAN, ONU PARSEL PARSEL SATANLARIN DEĞİL UĞRUNDA DARAĞACINA GİDENLERİN VATANIDIR"
#117826702
Yazgı Yurdaarmağan Abla'nın "Abim Deniz" incelemesini de çok beğenmiştim.
Güzel ifade etmiş.
#108042404
Şairin de dediği gibi ,
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse,
vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse,
maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri,
Amerikan bombası, Amerikan donanması,
topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim.
Bunun yanı sıra kitapta daha neler var?
Abdi İpekçi cinayeti belgeleri
Holding siyaset yatak ilişkileri
Kurtuluş Savaşı ve Atatürk ile ilgili önemli tarihsel arşivler
Mustafa Suphi Meselesinin iç yüzü
İdeolojilerin anlamları..
Köy Enstitüleri
Irkçılık Turancılık davası
Laiklik ve Inkılaplara bakış açısı
Ekonomik devrim ve siyasi devrim bağlantılı mıdır?
Doğru devrim şekli nasıl olmalıdır?
Atatürk'ün Devletçilik anlayışı nedir?
Ermeni ve Kürt sorunlarına hem objektif hem de milli bir bakış açısı ile yazmış yine yazarımız.
Dönek meyhane tekel solcuları
Davasını yarıda bırakan sözde sosyalistler
Yine Mumcu'dan beklenen siyaset mafya ticaret kara para işleri !
Yolsuzluklar ....
●
Mumcu'nun yazdığı her şey her çağa hükmediyor. Bugün de güncel Nadir Nadi'nin, Nesin'in de dediği gibi... !
Kitabı dehşet tavsiye ediyorum. Bilmediğim bir çok bilgi öğrendim.
Anlatmaya çalıştığım da kitabın özeti gibi benim açımdan. Umarım sizde de okuma iştahı oluşturmuştur.
Şahsen Mumcu yazar da insan okumak istemezse ne bileyim midesiz falandır.
Gerçi bu kitabın içinde yazılan yolsuzluk soysuzluk dolu şeyleri okurken de mideniz açısından pek yararlı değil ama olsun yine de bilmeyip cahil kalmaktan bin kat daha iyi.
Kalemine, hicvine sağlık
Aziz hatıran daim olsun
UĞURLAR OLSUN ...
İncelememi sizlere Erdal Güney'den şu parçayı bırakarak bitirmek istiyorum.
youtu.be/8BgkHpbtyII
··
394 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.