Odada bir kapı, bir yatak,
bir koltuk, bir lavabo ve parmaklıklı bir pencere vardı. Fakat
kapı gece gündüz kapalı duruyordu, masanın üstünde kitabın,
gazetenin, tabaka kâğıdın, kurşunkalemin bulunması yasaktı,
pencere bir yangın duvarına bakıyordu; kendi Ben'imin
çevresinde ve dahası bedenimde mutlak anlamda hiçlik inşa edilmişti. Elimden her şey alınmıştı, zamanı bilmeyeyim diye
saat, bir şey yazamayayım diye kurşunkalem, bileklerimi
kesmeyeyim diye bıçak alınmıştı; hatta bir sigara gibi en
küçük bir kendini uyuşturma aracı bile yasaklanmıştı.