Albert Camus'a göre intihar felsefik bir problemdir. Yani Camus intiharı bir nevi reddeder. Bence İntihar bir şeyler söylemektir, yaşadığı topluma, geride kalanlara, bir bütün olarak hayata bir şeyler söylemektir. Yani bir Başkaldırı da olabilir sonuçta Sokrates : " Sizin istedigim gibi konuşup yaşamaktansa kendi istedigim gibi konuşup ölmeyi tercih ederim der. Ve baldiran zehrini içip hayatina son verir. Veya intihar bir reddetmektir . Yasadığı toplumu Hayatını en önemlisi de kendi benliğini reddetmek . Stefan zweaing için ise intihar bir " Kaçıştı" sonuçta nazillerin zulmü yüzünden eşi ile birlikte dayanamayıp intihar eder. Herkesin intihar tanımı kendince farklıdir. Shakespeare’ce dile getirirsek: To be, or not to be, that is the question! Yani: Yaşamın yaşanmaya değip değmediği sizce de bir sorun değil mi?