Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hürriyet Hakkı Üzerine
Sadeleştirilmiş metin: §82 Hürriyetin tarihi: (Eski zamanda hürriyetin hakikatini, aslını, faydalarını ve önemini ve insanın gelişimine olan olumlu etkilerini gereği gibi bilmezlerdi; o vakitler bir kişisel hürriyet ve bir de siyasi hürriyet olduğu bilinirdi. O vakitler [124] asıl gaye hükümet olup bireyler onun gereklerinden sayılır, yani kişiler devlet için yaradılmıştır zannedilirdi; Romalılar da bu inançtaydı, yani toplumdan maksat bireylerin mutluluk ve esenliği olmayıp ancak güç, büyüklük, şan ve şeref sahibi bir hükümetin varlığıdır ve bütün halk bu amacın desteklenmesi için bir araç hükmündedir (sanardılar). Halbuki toplum olmakla istenen, bireylerin esenliği ve mutluluğu ile maddi ve manevi gelişme ve ilerlemeleri olup, hükümetin de toplumun esenliği ve mutluluğu için gerekli olan şeyleri üretmek, yani halkın kamu yararı ve özel yarar diye ikiye ayrılan yararlarından en önemlisi olan kamu yararının sağlanması, üretimi ve tamamlanması için oluştuğu ve kurulduğu sonraları layıkıyla anlaşılmaya başlanmıştır. Hatta Şeyh Sadî koyun çoban için değildir, aksine çoban koyuna hizmet içindir anlanuna gele ”Gusfend berây-i çübân nist belki çübân berây-i hidmet üst" diye meşhur beytiyle bu gerçeği ifade etmiştir. Orjinal metin: 82 Hürriyyetin târîhi: (Eski zamânda hürriyyetin hakîkat ve mâhiyyetini ve menâfi' ve ehemmiyyetirıi ve terakkiyât-ı insâniyyede olan hüsn-i te’sîrâtını gereği gibi bilmezler idi; o vakitler bir hürriyyet-i şahsiyye ve bir de hürriyyet-i siyâsiyye olduğu ma’lum idi; ol vakitler [124] asıl maksüd olan hükümet olub efrâd onun levâzımından ’add olunur, ya’nî eşhâs devlet içün yaradılmışdır zann edilir idi; Romalılar da bu i’tikadda bulunurlar idi, ya'nî hey’et-i ictimâ’iyyeden maksad efrâdın sa'âdet ve selâmeti olmayıb ancak kudret ve şevket ve şân ve şeref sâhibi bir hükümetin vücüdudur ve bütün halk bu maksadın tervîcine âlet hükmündedir zu'munda idiler; hâlbuki hey'et-i ictimâ’iyyeden maksad efrâdın selâmet ve sa’âdet hâli ve terakkiyât ve tevessü’ât-ı mâddiyye ve ma’neviyyesi olub hükümet dahi hey'et-i ictimâ'iyyenin selâmet ve sa’âdet hali esbâbının husülü, ya’nî halkın mesâlih-i ’umümiyye ve mesâlih-i husüsiyye deyu ikiye münkasım olan mesâlihinden en mühimmi olan mesâlih-i 'umümiyyesinin tesviye ve istihsâl ve istikmâli içün teşekkül ve te'essüs ettiği sonraları lâyıkıyla anlaşılmağa başlamıştır; hattâ Şeyh Sa'dî koyun çoban için değildir, belki çoban koyunun hidmeti içündür mâilinde olan ”Gusfend berây-i çübân nist belki çübân berây-i hidmet üst" beyt-i meşhüruyla bu hakikati ifâde eylemişdi.
Sayfa 103
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.