İleriye dönük yaşamaya devam etmenin verdiği büyük kötülük insanın kendine yalan söylemeye alışmasıdır. Umut iyi bir şeydir, fakat insanı körleştirir. Sürekli kendini kandırmaya ve sürekli kendi istediğin şeylere değer vermeyerek hayata devam etmeye zorlar seni. Öz motivasyon dış etkenler ile sahip olduğun değil, seni iyi bilen kendinden gelir. Bir hedefin, hayatta sahip olmak istediğin tüm arzuların daha iyi olacağını düşündüğünden başka yönelimler ile nötrlenemez. Sevdiğin insanların iyiliği için kendinden vazgeçemezsin çünkü bu senin benliğinin değişim geçirmesine sebep olur. Kesinlikle artık yolun başında seni tanıdıkları o insandan daha farklısındır, sonunda iki tarafında mutsuzluğunu deneyimlersin, çok acı. Neden mi? Sen olduğun sen değilsindir, değer verdiklerinin de tanıdığı sen olmaktan vazgeçmişindir artık. Kelebek etkisi gibi derinden küçük değişimlerin yol açtığı büyük etkenler değildir. Yavaş yavaş kendi kötülüğün olmaya devam edersin, her gün bunu üstlenir ve yaparsın. Umudunu yaşadığın hayal kırıklarında bile yeniden aynı sen olmaya sakla; değişime açık bir tutum sergile fakat sen olmaktan vazgeçme. Tüm kalbimle söylüyorum; kendine ait olmalısın ancak bu sayede değer görürsün ve bu sayede bir kanat altında toplarsın sana inanan insanları.
Umutlarımın tükendiği her vakit kendime inanırım, soluk ve beyaz tenimin yüzümde ki her buruşmasında kendimi güldürürüm, soğuğu hissettiğimde harekete geçer ve sadece koşarım; durmaksızın. Yoluma çıkan hiç bir şeyi ezmem, kendime katarım. Ben yok edici değil, kendisini var etmeyi bilen her insanın ortak paydasıyım, ben içinde ki öz sanatım.