Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

211 syf.
9/10 puan verdi
Çocuk yanımıza
Ah Dahl ne kadar güzel kafan var. Seni okuyan, dinleyen çocuklar çok şanslı. Yıllar geçse de bende çocuk kitapları yazarları içerisinde ki yerin hep ayrı olacak. “Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız, oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız.” İrlandalı Yazar
Bernard Shaw
Bernard Shaw
1983’te yayınlanan hikaye, bir sahne oyununa, bir radyo dramasına, bir operaya ve Anjelica Huston’ın oynadığı 1990 yapımı ve 2020 yapımı Anne Hathaway'in oyunculuğuyla iki kez filme uyarlandı. School Library Journal, 2012’de bir ankette kitabı tüm zamanların en iyi çocuk kitapları arasında seksen birinci olarak sıraladı. Filmlerini de kitaplarını da bir çocuk izleyince farklı, bir yetişkin izleyince ayrı tat alıyor. Çok farklı sonuçlar çıkıyor. İzlerken/dinlerken çocukların aldığı tadı asla bir yetişkin alamıyor. Sizin korkarak izlediğiniz, korkarak okuduğunuz Cadılar kitabını, çocukların o kadar eğlendiklerini o kadar mutlu olduklarını gördüm ki şaşırırsınız. Rold Dahl geleneği olarak okunan kitabın uyarlaması varsa izlenir. 1990 yapımı uyarlamayı yazar dehşet verici bulduğunu belirtmiş. 2020 yapımı uyarlama ise hikayeye çok sadık bir uyarlama değildi. Naçizane Dahl nin kitaplarını lütfen Tim Burton yönetsin lütfen. (: _______spoiler kısmı__________ Kitapta ismi belirtilmeyen bir çocuk ben diliyle anlatıyor. Çocuk trafik kazasında anne ve babasını kaybedince ninesiyle yaşamaya başlar. Yazar çok uzun tutmasa da çocuğun üzüntüsünden bahsediyor. “O korkunç öğleden sonra yaşadıklarımı uzun uzun anlatmayacağım. Şimdi düşünürken bile tepeden tırnağa ürperiyorum. Sonunda kendimi ninemin evinde buldum tabii. Beni kucağına alıp sımsıkı sarıldı, sabaha kadar ağladık.” (sayfa 15) . Çok özel ve güzel bir nine torun ilişkisi ve dayanışması tüm roman boyunca çeşitli vesilelerle karşımıza çıkıyor. Ninesi torununa cadıları, onların insan kılığına girerek kendilerini nasıl gizlediklerini, özelliklerini ve hepsinde cadıların çocuklara yaptığı kötülükle sonuçlanan cadı hikayeleri anlatır. Çocuğun ninesiyle tatil için gittikleri otelde, aynı esnada rastlantı eseri cadılar toplantı yapmak için bir araya gelmişlerdir, toplantı odasında bulunan ve onları gizlice dinlemekte olan çocuğu fark ederler ve onu fareye dönüştürürler. Kitabın yarısından sonrası çocuğun fare görünümü içinde, cadıların planlarını bozmak için çabalaması ile geçecektir, elbette ninesinin yardımı olacaktır. Tahminimin aksine çocuk hep fare olarak kaldı, hiç eski haline dönmedi ve yine tahminimin tersine fare olduğu için üzülmedi. Fareye dönüştüğü ilk anlarda bakın ne diyor çocuk: “Yere bu kadar yakın olmaya alışmaya çalışarak bir süre iskemlelerin ayakları arasında dolandım. Ne yalan söyleyeyim, hoşuma bile gitti. Şimdi belki de neden hiç üzülmediğimi merak ediyorsunuzdur. Doğrusunu isterseniz, şöyle düşünüyordum: “Hem zaten küçük bir çocuk olmanın neresi güzel ki? Küçük bir çocuk olmak fare olmaktan daha mı iyi? Evet, biliyorum, fareleri avlarlar, bazen zehirledikleri ya da kapan kurup yakaladıkları da olur. Ama bazen küçük çocukları da öldürürler. Küçük çocuklar da arabanın altında kalıp ya da kötü bir hastalığa yakalanıp ölebilirler. Sonra okula gitmek zorundalar. Oysa farelerin okula gitmeleri gerekmez. Sınavlara girmek zorunda da değiller. Para sorunları yok. Görebildiğim kadarıyla, farelerin iki düşmanı var: insanlar ve kediler. Gerçi ninem de bir insan, ama kim olursam olayım beni her zaman seveceğini biliyorum. Üstelik, çok şükür, kedi de beslemiyor. Sonra, fareler büyüdükleri zaman savaşa gitmek ve öteki farelere karşı savaşmak zorunda da değiller. Fareler birbirlerini çok severler. İnsanlar öyle değil.” (sayfa 121) Son olarak incelememi çocuğun ninesine söylediği o güzel söz ile sonlandırıyorum; Kim olduğun ya da neye benzediğin hiç önemli değil, yeter ki seni seven biri olsun. İyi bayramlar. Keyifli okumalar.
Cadılar
CadılarRoald Dahl · Can Çocuk Yayınları · 2007531 okunma
·
296 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.