Gönderi

500 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Öncelikle şunu söylemeliyim ki yazarın yaşadığı dönemin şartları içerisinde böyle güzel bir kitap yazabildiği için bizlere miras bırakabildiği için çok şanslıyız. Bir kitabı okumadan kitabı daha iyi anlamak ve benimsemek için önce yazarını ve kitabın yazıldığı yıllardaki sosyal şartları araştırmayı seven birisi olarak Emily Bronté ve kitabını yazdığı şartlar beni kitap kadar belki de daha çok etkiledi. ​Klasik okuyan ya da okumak isteyen herkesin mutlaka bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum. Kitaba gelirsek... Klasik, mutsuz sonla biten bir aşk hikayesi değil de daha çok kötü ve sevgisiz geçen bir çocukluğun yalnızca kişinin kendisini değil çevresindeki herkesin hayatını etkilediği gerçeğini anlatmış bizlere yazar. Ve oldukça da etkileyici anlatmış. Galiba anlatıcısından tutun olayın yaşayanına kadar her bir karakterine ayrı ayrı sinirlenip gıcık oldum. Bazı yerlerde o kadar sinirlendim ki resmen kitabı okumayı bırakıp sinirimin geçmesini bekledim. Tek üzüldüğüm karakter ise şüphesiz Hareton Earnshaw oldu. Anne sevgisini asla tatmamış, babası tarafından asla sevilmemiş yalnızca karın tokluğuna çiftlikte çalışmasına izin verilmiş ve okuma yazma öğrenecek kadar bile eğitim görmemiş... Kuzeni Caty Linton onunla sürekli cahilliği üzerinden dalga geçerken, aşağılarken benim bile o kadar çok kalbim kırıldı ki anlatamam. Sonunda ise Hareton'ın mutlu olması beni de çok mutlu etti. Son olarak bazı okuyucular gibi tek suçlu ve hikayenin tek kötü adamı olarak Heathcliff'i görmedim. Sürekli acaba Heathcliff de normal bir çocuk gibi sevilse, ilgi görse ve bu kadar dışlanmamış olsa nasıl olurdu diye sordum. Bu yüzden bu hikayede yalnızca bir kişi değil herkes -azıcık da olsa- suçludur.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 201842,7bin okunma
·
166 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.