Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

367 syf.
10/10 puan verdi
L. J. Shen'dan okuduğum ilk kitap Playing With Fire oldu. Yabancı bookstagramlarda yazarın diğer kitapları çok fazla karşıma çıkıyordu ve bu kitabının konusunu beğenince ben de yazara bir şans vermek istedim. Şimdi iyi ki de vermişim diyorum. Yorumumda spoiler vermemeye çalışacağım. Konuyla karışık kendi yorumumu yazacağım. Eğer benim gibi konuyu öğrendikten sonra ingilizce romanları okumak kolay geliyorsa işinize yarayabilir. Grace Shaw'la ilk önce 16 yaşındaki flashback sahnesiyle tanışıyoruz. Bir hastane odasında uyanıyor. Yüzünün ve vücudunun belli bir tarafı büyükannesiyle yaşadığı evde çıkan yangın nedeniyle yanmış bir vaziyette. O güne kadar okulun popüler öğrencilerinden birisiymiş. Sarışın, mavi gözlü, model olabilecek güzelliğe sahip, okulun amigo kızıymış Grace. Yangından sonra yüzünün ve vücudunun sol tarafında kalıcı iz oluşunca hayatı tamamen değişiyor. O günden sonra yüzünü ve vücudunu olabildiğince saklamaya başlıyor. Yüzüne bir sürü kapatıcı makyaj yapıyor, uzun kollu hoodie giyiyor, başına kasketli şapka takıyor. Anneannesiyle yaşamaya devam ediyor, üniversitede sahne sanatları okuyor ve bir yemek kamyonunda çalışıyor. West St. Claire, soğuk, kimsenin bulaşmak istemediği ama kadınların aklını başından alan bir erkek. Yeşil gözleri, dağınık koyu renk saçları var. Yeraltı dövüş dünyasında da epey sağlam bir ünü var. Onunla da 17 yaşındaki kısa bir flashback sahnesiyle tanışıyoruz ama o sahne bizim elimize pek de bir şey vermiyor, sadece yaralı olduğunu fark ettiriyor. West'in derin bir karakter olduğunu daha ilk karşımıza çıktığında anlıyoruz. West ve arkadaşları bir gün yemek kamyonuna geliyorlar. West'in arkadaşları Grace hakkında konuşmaya başlıyorlar. Grace zaten her ne kadar görünmez olmaya çalışsa da insanların dikkatini çekiyor. Yüzüne bakıp alay eden aptal bir kesim var. O gün de buna benzer bir olay olunca Grace, West'in dikkatini çekiyor. Yemek kamyonuna çalışan arandığı (ki Grace bu durumdan hiç memnun değil) ilanı görünce West o ilanı söküp gidiyor. Daha sonra da orada çalışmak için Grace'in arkadaşı, aynı zamanda da yemek kamyonunun sahibinin kızıyla konuşup işe başlıyor. Kitap da aslında bu olaydan sonra başlıyor. Grace benim favori kadın karakterlerimden biri oldu. Yaşadıklarına rağmen güçlü duruşu, akıllı, iyi kalpli ve aslında içe dönük görünmesine rağmen eğlenceli bir karakter olması beni gerçekten çok etkiledi. Onun yaşadıklarını ben yaşasam asla o kadar güçlü bir karakter olamazdım. Grace'in bir anka kuşu gibi küllerinden doğuşuna tanık olmak beni çok memnun etti. Hele bazı bölümlerde gözyaşlarımı zor tuttum. West'in de karakter gelişimi çok güzeldi. Grace'i her konuda desteklemesi harikaydı. Zaten West içi sevgi dolu, sevdikleri için canını fena edebilecek kadar sadık bir insan. İşte o sevdiklerini koruyuşunu, travmalarının üstesinden gelişini oluyoruz. West ve Grace'in ilişkisinin yavaş ama sağlam işlenmesi beni benden aldı. İkisinin de kendi hayatı, kendi problemleri vardı ama tüm bunların yanında birbirlerinin yanında da oldular, çabaladılar, düştüklerinde birbirlerini kaldırdılar. Tam ideal ilişkiydi yani. İkisi de düşüncelerini, görüşlerini birbirinden saklamadılar. Kararlı, güçlü duruşları ve aralarındaki diyaloglar muazzamdı. Kitabın yarısından fazlasını büyük bir keyifle okudum. Daha sonra "Böyle yeni yetişkin romantik kitaplarda hep saçma bir ayrılık olur," diye düşündüğüm, puanı düşürmek zorunda kalacağım diye biraz endişeyle okudum. Ama ayrılıkları bile saçma değildi. Ayrılan tarafın neden ayrıldığını okurken çok üzüldüm ama hak da verdim. Yazarın ayrılığı da güzel ve rayında işlemesi, çok uzatmaması da kitabın puan hanesine bir puan daha ekledi. Yan karakterlere, özellikle de West'in arkadaşlarına en başta sinir olsam da daha sonra sevmeye başladım. Kendilerini affettirdiler. Yazarın kitabının kurgusuna ve karakterlerine hakim olduğunu rahatça görülüyordu. Hiçbiri kendisinden beklenmeyecek bir şey yapmadı. Yazarın kalemini beğendim. Slow burn romance sevdiğimi de fark ettim. Yavaş da olsa, daha başlardayken bile karakterlerin arasındaki bağ, o çekim görülüyor. O bağın sağlamlaşmasını okurken hiç sıkılmadım kitap aktı gitti sanki. Çok zor bir dili yoktu bence ingilizce kitapları okuyan biriyseniz listenize alabilirsiniz. Ben tam da böyle bir kitap aradığım için bu roman bana ilaç gibi geldi. Yazarın diğer romanlarını da okumayı düşünüyorum. Keşke bu kitap da çevrilse de hemen alsam. Rs dönemlerimde dönüp tekrar okuyacağım.
Playing with Fire
Playing with FireL. J. Shen · Independently published · 20208 okunma
·
297 görüntüleme
Baştankara okurunun profil resmi
Bayıldım kitabın konusuna. Güzel yazılırsa yavaş ilerleyen kitapları okumak çok hoşuma gidiyor zaten. Yorumun sayesinden kitabı okuma listeme aldım direkt.😊
Esin Elif okurunun profil resmi
Umarım okuduğun zaman en az benim kadar seversin 💙
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.