Gönderi

96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
-1920'li yılların sonunda yazılmış olan kitabın bazı kısımlarında siyasi göndermeler yapıldığını düşünüyorum.Örneğin yemek masasındaki tartışmanın sebebi yazarın da belirttiği gibi birbirine düşman dünya görüşlerinin öfke içeren zıtlıklarını ortaya koyma isteği olabilir. Ayrıca İngiliz Mrs.C hakkında bahsi geçen, "Varlığı hissedilmese de, hepimiz üzerinde özel bir güce sahipti." söylemi bence çok şey ifade ediyor bu konuda. Zweig'ın diğer eserlerinde de isimlerin net olarak verilmediği açıkça görülür. -Farklı bir bakış açısı olarak, kumar masasında olanları savaşın tarafları gibi düşünürsek, savaşı kimse kazanamıyor. Çünkü her zaman ihtimaller kumarhane lehinde olduğu için kumarhane kazanıyor. İşte belki Zweig'de kumar üzerinden savaşmanın saçmalığını böyle bir betimlemeyle bize anlatmış olabilir. Bir krupiyer var, tamamen ruhsuz. Sadece işini yapıyor, ruleti döndürüyor ve savaşı başlatmış oluyor. Bu savaş için de insanlar her şeyini verip sonucunda da yine her şeyini kaybetmiş oluyorlar. Zaten Zweig'de Satranç kitabında olduğu gibi insanların psikolojik hegemonyasını siyasi konularla rahatlıkla birleştirebilecek türden bir yazar. -Genel yargı şudur ki, herkes kendi cinsinin hissettiklerini, davranışlarını anlamaya daha yatkındır. Bir kadın bir başka kadının içinde bulunduğu durumu, yaşadıklarına verdiği tepkileri daha iyi anlayabilecekken bir erkek de hemcinsini kadınlara oranla daha iyi anlayacaktır. İşte, Stefan Zweig bu noktada önemli bir şey yapıyor. Ana karakterlerini kadınlardan oluşturan Zweig, karşı cinslerinin zihinlerine çıktığı yolculuklarını, bir erkek olarak kadını, kadınların hayatının belirli dönemlerini başarılı bir şekilde ele alıp, cümlelere döküyor.
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat
Bir Kadının Yaşamından 24 SaatStefan Zweig · İndigo Yayınları · 2017127,9bin okunma
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.