Gönderi

192 syf.
9/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
DİKKAT BU KİTAP SİZİ ÇARPABİLİR! Not: İncelememi yazarken çevirmenin önsözünden bolca faydalandım. Kitabı okursanız önsözü atlamamanızı tavsiye ederim. Çok açıklayıcı bir önsöz olmuş. Aşık Kadınlar diliyle ve kurgusuyla baştan sona çarpıcı bir metin. Bu kitap sizin yüzünüzü güldürmüyot ama kesinlikle etkiliyor. Öncelikle yazarın çok farklı bir dili var. Kitapta klasik romanlardaki gibi ayrıntılı çevre tasvirleri, kişilik analizleri ya da psikolojik tahliller yok. Ama yine de çok çarpıcı. Tamamen vahşi bir metin denilebilir. Küfürlü ve oldukça sert, nefret dolu bir dil var. Ayrıca kitapta hiç bir cümle ya da özel isim büyük harfle yazılmamış. Bu da kitaptaki kişilerin ve hayatlarının ne kadar önemsiz ve küçük olduğuna bir gönder aslında. Yazar bazen karakterin ismini yazmak yerine baş harfini yazmayı tercih ettiği bile olmuş. Kitapta baştan sona ironi ile yazılmış. Yazar ironi yaparak, yüzümüze gerçekleri vuruyor. Cümleler çoğunlukla kısa ve tekrarlı, bu da olayları daha iyi vurguluyor. Ayrıca önsözünde de belirtildiği gibi bu tekrarlar "karakterlerin tekrarlardan ibaret yaşamlarının bunaltıcılığı"nı da vurguluyor. Mesela kitapta bir kısımda "küçücük bir yaratığın onu bir anne bir anne bir anne yapacağını..." diye giden bir cümle var. Buradaki vurgu da bence çocuk doğurmanın anne olmak için yeterli olmadığına işaret etmiş yazar. Ayrıca karakterlere karşı yazarın çok soğuk bir tavrı var, öyle ki asla onlara karşı empati yapamıyorsunuz. Konuya gelirsek... Öncelikle "Aşık" Kadınlar kitabında hiç aşk yok. Bolca nefret var. Kitapta herkes biribirinden nefret ediyor ve bir diğerini aşağıya çekmeye çalışıyor. Baba anneden, anne çocuktan, çocuk her ikisinden de nefret ediyor vs. vs. Herkes bir diğerini küçük görür ancak sonuçta hepsi aynı çöplüktedir. Kitabın başında umut dolu olan Paula'nın aşka olan inancının gerçekliğin sert darbesiyle karşılaşınca nasıl yok olduğunu da görüyoruz. O da artık herkes gibi nefret dolu olmaya başlıyor. Bu kitapta nefret bulaşıcı bir hastalık. Kitapta iki farklı kadının hayatı anlatılıyor. Her ikisi de ataerkil toplum kurbanı. Tek amaçları evlenmek ve çocuk sahibi olmak, çünkü öyle olunca hayatları tamamen yoluna girecek, her şey kusursuz olacak (!). İki kadında bir birey olmanın yolunun bir erkeğin eşi olmaktan geçtiğine inanıyor. Kafalarındaki aşk kavramı tam olarak bu. Kadın tamamiyle bir erkeğe ihtiyacı olduğuna inanmıştır. İki kadında kitapta hamile kalmak için çabalarlar, hamile kalırlar. Böylece adamları evlenmeye ikna edebilirler! Çocuk onlar için bir amaç değil araçtır. Çocuğu babaya bir armağan gibi görürler. Kadınlar (ki birisi 15 yaşında evleniyor) erkekleri ikna etmeye çalışırken erkekler ise umursamaz bir şekilde bunu sürekli olarak reddediyorlar. Bu sırada siz sinir krizi geçiriyorsunuz. (sadece rkeğe değil kadına da kızıyorsunuz.) Ayrıca kadınlar, sadece ataerkinin değil kapitalizmin de kölesidir kitapta. Yeni bir mont Brigitte'yi mutlu eder. Arabası Paula'yı mutlu eder, tabii paula arabayı tek başına değil sadece kocası izin verince onunla birlikte sürebilir. Kitapta bir kadının sonu iyi, diğeri kötü bitse de ikisi de hala aynı sistemin içinde, aynı çukurdadırlar. Aslında ikisinin de hayatı mutlu değildir. Kitabın sonlarına doğru bir kısım hoşuma gitmediği için puan kırdım. (Spoiler olmaması için yazmıyorum.) Dediğim gibi tamamen sert ve çarpıcı bir roman. Cesareti olan okusun derim.
Aşık Kadınlar
Aşık KadınlarElfriede Jelinek · İthaki Yayınları · 2021553 okunma
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.