Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kelebeğin hikayesi
Bir gün kırlarda gezintiye çıkan bir adam, birbirinden güzel çiçek ve bitkileri izlerken küçük bir kozanın varlığını fark etti. Koza ha açıldı ha açılacak... Adam, bunun bir kelebek kozası olduğunu tahmin etti hemen. Bu fırsat bir daha ele geçmez diye düşündü ve bir kelebeğin dünyaya geldiği ilk dakikalara şahit olmak istedi. Beklemeye başladı ama kelebeğin küçük bedeni hala kozadan çıkmadı. Kelebeğin dışarı çıkmak için çaba harcamaktan vazgeçmiş olabileceğini düşündü. Bu yüzden, kelebeğe yardımcı olmaya karar verdi ve cebindeki küçük çakıyı çıkarıp kozadaki deliği büyütmeye başladı. Böylece kelebek hemen çıkıverdi kozasından. Fakat bedeni zayıf ve güçsüzdü. Adam kelebeği izlemeye devam etti. Nasıl olsa birazdan kanatlarını açıp uçacaktı, ama olmadı. Kelebek hayatının geri kalanını, kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi. Ne kadar denese de, asla uçamadı. Adamın büyük iyi niyetine ve yardımseverliliğine rağmen anlayamadığı şey, kelebeğin o daracık deliği büyütmeye çalışırken kanatlarını güçlendirdiği ve bedenindeki yaşam sıvısının ancak o zorlamayla kanatlarına gidebileceğiydi. Adam bu gerçeği öğrendiğinde, hayat boyu unutamayacağı bir ders almıştı. Bazen, hayatta tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey, zorlamalardır, çabalardır. Eğer hayatta herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verilseydi, o zaman bir anlamda sakat kalırdık, güçlenemezdik. Ve asla uçamazdık.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.