Türk klasiklerindeki aşk temasını nedense pek severim. Öyle naif, öyle kırılgan bir anlatımı vardır ki, bu çoğu insana sıkıcı gelir. Ancak ben hep böylesi bir aşkı yaşama hayaliyle okurum kitapları. Mehmet Rauf’un Eylül romanını da aynı hissiyatla okumuştum. Ancak onun sonu Böğürtlen gibi saadetli bitmemişti. Kaldı ki her son mutlu bitmek zorunda değildir. Velhasıl kelam yine güzel ayrıldığım bir kitap oldu.