Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

116 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Zweig’in neredeyse bütün eselerinde okuyucuya refakat eden ruh çözümlemesi, bu sefer tutkularının hakikatine inanmış bir kadının zihin dünyası üzerinden karşılıyor okuyucuyu. Eser öyle bir kurguyla okuyucunun karşısına çıkıyor ki; okuyucunun, ahlaki normları görmezden gelmeyip ve yargılamayı da unutmayıp anlamaya çalışmaması işten bile değil. Bu, neredeyse bütün roman yazarlarının hedeflediği ama çoğu zaman başaramadığı bir idealdir. Bir yönüyle empati dediğimiz şeydir. Anlayabilme teşebbüsü, yahut benin yanına bir ben koyabilme çabasıdır. İnsanın kendinden başka insanların olduğunu keşfedebilmesidir yani. İşte Zweig. Bunu başarabildiği için Zweig. Ve bir kez daha okuyucu olarak bu eserde de Zweig’in derin tefekkürlerine ve analizlerine dahası her türlü yetkin gözlemlerine şahit oluyoruz. Eserin derinliklerinden adeta Zweig’in şöyle seslendiğini işitiyoruz: - Her insan için her zaman umut vardır. Bütün mesele umutun müdahelesini ne kadar arzuladığınız ve umuda ne kadar inandığınızla alakalıdır. - Tutkular, toplumun dayatmalarından çok daha gerçek ve insana aittir. Ve insan, gerçek olabildiği oranda insandır. Çünkü insan, haricindekilerle değil içindekilerle insandır. Eserin bize göre en can alıcı cümlesi ise: “Sivil bir vatandaş olarak neden bir savcının rolünü üstlenmem gerekiyor? Oysa ben, insanları yargılamak yerine; anlamaya çalışmak istiyorum.” S:18. idi. Sevgi ve saygıyla..
Bir Kadının Hayatından 24 Saat
Bir Kadının Hayatından 24 SaatStefan Zweig · Anonim Yayıncılık · 2020126,5bin okunma
·
2 artı 1'leme
·
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.