İlginç kitaplarla karşıma çıkan bir yazar. Şu ana kadar iki kitabını okudum ve bir de onun kitabından uyarlanan filmi (Bizim Büyük Çaresizliğimiz) izledim. Üzerinde durulası bir yanı olmuş olmalı ki okumaya devam etmek istiyorum. Bu kitabında da insana farklı duygular yaşatmayı başarıyor. Buyrunuz minik incelemem:
Her hikaye başka bir hikayeyi barındırır içinde. Ya da tüm hikayeler birbirlerinden doğarlar. Biriyle karşılıklı oturmuşsunuz, ister bir kafede olsun ister bir meyhanede, işte o samimiyeti yakaladığınız insan size birsürü hikaye anlatıyor. Başından geçenler, komşusunun yaşadıkları, kuzeninin yaşadıkları belki.. Her hikayede bir şey dokunuyor insana. İyi, kötü bir his ki yüreğe gelip konuyor. Bazen teğet geçiyor. Bazen vurup kaçıyor. Bazen orada kalıyor. Okunmaya değer, iç ısıtan cinsten bir kitap. En sevdiğim öyküler:
“İki kişi ölümden korkuyoruz”
“Her şey gün gibi ortada” oldu. Ve tabii daha nice güzel öykü var. Öykülerden önce bir şehir rehberi bölümü oluyor, öykülere rehberlik eden. Okuyunuz efenim... Önce bu kitabını sonra