Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İslamcının bilimi Truva ati halinde şehrine sokması ve akabinde gelen sonu
Öz-bağışıklık mekanizması burada iyi görülmektedir: Din­sel sistemde kişi, açığa çıkmış işaretlere güvenmek zorunda ol­sa da -hakikat, bunların ardında, her türlü kanıtlamanın beri­sinde gizli kalır-, bilimsel yöntem, nedenlerin açıklanarak ifşa edilmesiyle işler; hesaplama tarafından ya da deneysel düze­nek içinde her başvurulduğunda kendini kaçamağa sapmadan gösteren bir gerçeklik hakikatini işin içine sokar. Tanrısal işaretlerin anahtarlarını bu hakikate teslim eden müminleri ayar­tan şey, yeterince tezahür etmiş olan gerçekliğin bu hakikatidir. Müminlere göre bilim kutsal yazıyı gerçekleştirmiştir ya da hakikati çıplaklaştırmıştır. İnancın temellerinde artık yapısal bir dönüşüm işler: Meş­rulaştırma prosedürleri bilimin ayrıcalıkları altında dengesini yitirir, bilim ise dinin hakikatini tasdik eden otoriteye sahip olur. Ensest yasağının geçerliliğini biyolojik çözümde bulması bundan kaynaklanır; bilim söyleminin, vahyin sürekli olarak güvencesi olduğu bu literatür bundan kaynaklanır. Bilim bu­nu yapabiliyor, çünkü katışıksız bir hakikati -iki arada kalmış söz olmayan hakikati- üretme iktidarına bilim sahiptir. Bura­da, modern uygarlığa doğru dönüşümün kökünde bulunan bir inanç vardır: öznesiz, gerçeğin hakikati karşısında dilin fe­ragati.
Sayfa 85
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.