‘’Kızıl kahkaha! -diye bağırdım sözünü keserek. -Kurtarın! Kızıl kahkahayı duyuyorum yine!
-Dostlar! -diyerek devam etti doktor inleyenlere ve paramparça gölgelere. -Dostlar! Ayımız kızıl, güneşimiz kızıl olacak ve şen şakrak kızıl tüyleri olacak hayvanların ve haddinden fazla beyaz olanların, haddinden fazla beyaz olanların derisini yüzeceğiz… Kan içmeyi denediniz mi hiç? Biraz yapışkan, biraz sıcak, ama kırmızıdır ve onun da böyle şen şakrak ve kızıldır kahkahası…’’