Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

94 syf.
10/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Ursula K. Le Guin'in en sevdiğim eseri artık bu kitabı oldu. Mülksüzler'i çok çok seneler önce okumuştum, bir gençlik hatırasıydı bende. Dünyaya Orman Denir'i geç okuduğuma hayıflanmıştım, Rize'deydim, güzel bir yazdı ve birkaç sene öncesiydi en fazla. Yerdeniz serisinin ilk kitabını ve ikincisini merakla okumuş, devamını getirememiştim. Bağışlanmanın Dört Yolu, çok ilginç, çok güzel bir ilk hikâyeyle beni etkilemişti, ama devam edememiştim. Dünyanın Son Günü ise dünyada yazılmış herhalde en ilginç, en cesur kitaplardan birisi olsa gerek. SürgünGezegeni'ni geçen hafta severek okudum...ama şimdi Her Yerden Çok Uzakta, bana göre alçakgönüllü, küçük bir başyapıt olarak, hepsinin ötesine geçerek, sevecen, ama yine de karamsar bir yerde küçük , yaralı, belki de eskimiş o tahta oturuverdi. Bugün sıcak bir gündü ve arkadaşlarımla zaman geçirmek için iyi bir fırsattı. Kartal'da hep beraber, yani hepi topu üçümüz, ikimiz orta yaş krizlerinde debelenip politik gelişmelerden muzdarip, kişisel yaşamları kesintilerle dolu, bir diğerimiz henüz otuzlarında ve neşeli, gözlerinde hayat dolu bir sevinçle, geleceğe bakarak oturduk. Kitap sık sık aklıma geldi. Nasıl biteceğini kestirebiliyordum kitabın. Umut dolu olması imkânsız gibiydi. Çünkü hayata yeni başlayanlar ve aşka yeni atılan herkesin yürüdüğü, başkası gibi olmamak kaygısıyla, bir yerde kendine yer edinmek için sıradanlığı seçenler olduğu gibi, dik durabilen nice âşığın adım attığı, yolları aşınmış, ışıklı bir patikaydı kitapta anlatılan. Hikâyeyi okurken bu yolu hatırladım evet, bu yolu, bu patikayı, yürünmüş, kenarları eskimiş belki pörsümüş, kendi döndüğüm sapaklar ve attığım adımlarla çukurlaşmış ya da bir şekilde izi ve kokusu kalmış bu yolu hatırladım. Ve orada, yani bu yaşımda, artık elli yaşıma bilmem isteyerek mi, ya da kaçınılmaz, atarken adımlarımı, gördüğüm o yüzleri hatırladım: ana okulunda bizi taşıyan servisin en arkasında, dışarıya bakarken yanyana, eve gelene dek gözlerimizin içine bakıp güldüğümüz güzel kız, ben seni seviyordum; ortaokulda herkesin dalga geçtiği, ayaklarını içeri basarak yürüdüğü için lakabı skoda konmuş tombul kız, ben seni seviyordum; lise çağlarımda adını deftere yazdığım sen, ben seni seviyordum; seni de seviyordum ben askere giderken evlenen güzel insan; saysam daha kaç kişisiniz, kaçınız daha yürüdünüz benimle bu yolu, kiminizin haberi olmadı bile, kiminiz için zaten hayatta olmayacak birşeydi, sevgi sevgiydi ama işte Owen ve Natalie gibi değil, gençken umutlarımız başka ve seçeneklerimiz çokken, bedenlerimiz diri ve kuvvet doluyken değil, bir yolun ya da patikanın başında değil, şimdi, herşey eskimeye başlamış ve yıpranmışken, hayatımız tekrarlardan ve başarısızlıklardan örülüyken, bu yaşta bir anne ve bir kediyle yaşarken, 45 yılını geçirdiğin sokakta bütün binaları tek tek yıkarken inşaat şirketleri, eski anılar geçmişe, maziye gömülür ve bizim gibi eskimişler, adsızlar, sansızlar unutulmak için başka, küçük mahallelere taşınmaya çağrılırken, anılarımız gibiyiz, kumaşımız sökülmüş ve kime ne yararı olabilir bunca arzu ve sevginin? Bedenim eskimiş olsa da içimdeki bu his doğruyu öğrenmiş olduğumu söylüyor bana; bizler, yani biz yalnızlar, biz yapamamışlar, kıvıramamışlar, burada, bu yollarda yaya kalmışlar, bu patikada bir çamura saplanıp kalmışlar, işte edebiyata tutunarak yaralarımızı sarmaya, ve avunmaya çalışıyoruz hepimiz; çünkü iki gencin hayatı ve aşkı öğrenmek için attıkları adımları okudukça anılarımız canlanıyor ve o yolu hatırlıyor gibiyiz, nice sapakta bıraktığımız nice yüz canlandıkça, hatırladıklarımız eskisi gibi olmasa da bir sızıyla o aşina olduğumuz acıyı hatırlattıkça edebiyat iyileşmektir diyerek ne doğru bir şey söylediğimizi daha iyi anlıyoruz. İyileşmek, yani umut edebilecek denli gücümüzü kazanabilmek, bunca sene teklemeden atan kalbimize umutla sevebilme gücü olduğunu hatırlayıp gece yatağımıza yorgun bedenimizi uzattığımızda göz kapaklarımızın ardından koşup gelen, hayali bizi oyalayan ve uykuya daldığımızda geçmişimizin tozlu güzel patikalarında, dar veya geniş, tek başına yürüdüğümüz ya da el ele, beraber aştığımız onca yollarına dönen o sevgililer ve onların o soluk, neşeli, eskimiş hayalleri bizi edebiyata çağırıyor, iyileşmeye, yani yaşın kaç olursa olsun sevmeye, yani hâlâ ümit ve hayâl edebilmeye. Bu yüzden okumaya devam edebiliyorum. Burada, yani o yolun, o patikanın sapa kalmış, ağaçları kurumuş, dalları kırılmış, yaprakları nicedir solmuş yerlerinde elimde kitaplarla bekliyorum: Kâh Owen'ı Natalie'ye el sallamadan peronda durmuş, elinden geldiğince insanı oynarken görüyor, kâh bütün hayatı bir aşkın yalanıyla ve bir hakikatin ağırlıyla paramparça olmuş Martin Eden'ın okyanusta kıvranışını okuyarak ağlıyor, ya da bir küçük portakal ağacından acılardan meyveler koparan Zeze'mi, ya da artık köyünü ve ailesini özlerken okyanusun derinlerine yorgun, yaslı cesedi usul usul inen canım Gusev'imi, ya da mezarlara, yollara, ağaçlara kar yağarken eşinin yanında cama düşen karlara bakarak kendi sonunu hatırlayan ve yavaşça içi geçen Gabriel'imi ve daha nicesini böyle sevdiğimi düşünüyorum, yani buralarda, bu yollarda, sapaklarda, bu eskimiş patikada; yürünmekten, beklemekten, ümit etmekten bitap düşmüş ama yine de bir kalp sıcaklığıyla neşelenen ve canlanan bu ormanda bekliyorum, bu yaşımda. Anlaşılan o ki; biz yalnızlar, yani Faruk Duman'ın dil ve hayâl ormanında şekilden şekile sokarak anlattığı gece ve gündüz hayvanları, biz masumlar, bizim yurdumuz burası ve eninde sonunda başımıza gelecek olan da buydu; edebiyat demek ki bir avutmaydı da aynı zamanda, nefes kesilene dek sürecek bir yalnızlık süresince mümkün olduğunca acı çekmeyelim diye, ve kanıksamak için bu acıtıcı gerçeği, bize hayâlden, suretten arkadaşlar veriyor edebiyat, oyalanmak için bitene dek ömür, hem hayâl de ederek ve kalp çarptıkça, ümit etmekten vazgeçmeyelim diye. Bunca acımasız bir dünyada edebiyatın merhametine muhtacız. O yüzden, tabii ki, bir ümitle bir hayâle tutunarak "iyiki edebiyat var" demiyor muyuz? İyiki edebiyat var.
Her Yerden Çok Uzakta
Her Yerden Çok UzaktaUrsula K. Le Guin · İmge Kitabevi · 20041,301 okunma
··
672 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Icetree okurunun profil resmi
Kitabı incelemeniz üzerine alıp okudum. Güzeldi ama daha çok gençlere hitap ediyor gibi geldi bana. İncelemeyi tekrar okuyunca da meselenin pek yaşla ilgisi olmadığını farkettim. Kitaptaki şu alıntı geldi aklıma: " Yaşam üzerine konuştuk. Yaşamın anlamı nedir diye sorular sormanın bir yararı olmadığına karar verdik; çünkü yaşam bir yanıt değil, bir sorudur ve yaşamın yanıtı siz, kendinizsinizdir." Kendi içimize dönüp bazı soruları cevaplayamadıkça, bu soruların ittiği zorunlu yalnızlık , hayatımız boyunca tekrarlayıp duruyor demek. Bizler bu dairesel döngü içerisinde oyalanırken, edebiyat da teselli görevini başarıyla yerine getiriyor. Bu kitap okuduğum şekliyle değil yazdıklarınızla anlam kazandı Cem hocam. Yüreğinize, kaleminize sağlık.
Cem okurunun profil resmi
Evet işte teselliyle yaşamaya çalışıyoruz kimimiz, ve zihnimize kazınmış bir sürü görüntü, imge hatıra bize dayanma gücü veriyor işte...o son ana dek Siz de çok güzel ifade etmişsiniz. Teşekkür ederim :) ..
Şennur Oğuz okurunun profil resmi
Harika ...hakan beyin düşüncesine katılıyorum..kesinlikle yazmalısınız..
Cem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim:)
Beyza okurunun profil resmi
Cem hocam yüreğinize sağlık, çok güzel bir kaleminiz var. Bu güzel inceleme için de çok teşekkür ederim. Kitabı da yine vesilenizle listeme ekliyorum ^_^
Cem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Beyza... Ursula k le guin oldukça okumaya doyamıyoruz hiç birimiz :)
1 sonraki yanıtı göster
Songül okurunun profil resmi
Gerçekten çok güzel yazmışsınız.Her satırını hayranlıkla okudum...
Cem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim incelliğiniz için
Oblomov okurunun profil resmi
O kadar güzel bir yazı ki bana göre kitaptan daha güzel . Kitap bahane olmuş sadece bu yazıya. Bu yazıyı okuyunca sanki çok sevdiğim bir kitaptan bir bölüm okumuş gibi oldum.
Cem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim ben de bu güzel sözlerin için:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.