Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Boş insanlar
Zevk-ü sefa hayatı süren gençlerin parlaması, sönmekte olan odunun karanlıktaki o son ışıltısı gibi parlamaktır diyor yazar. Gerçekten bağımsız bir genç adam o tür telkinleri elinin tersiyle iter. Gülünç olanın kendisini etkilemesine müsaade etmez, hayatın zevkleri üzerine her türlü tartışma teşebbüsünden kaçınır, zira o bariz hakikati net bir şekilde görmektedir. Arkadaşlarının çoğunun kendi hayatlarının istikameti üzerine hiçbir zaman düşünmediklerini bilir, onların bir girdap tarafından çekilen, dış güçler tarafından sürüklenen bilinçsiz oyuncaklar olduklarını bilir ve onların fikirlerine bir psikiyatrın muayene ettiği akıl hastalarınınkine verdiğinden daha çok önem atfetmez. Ne yani? O gençlerin saçma önyargılarıyla mı uğraşacaktı? Bu saçmalığın bilincinde olmasına rağmen, gidip onların olaylara bakış tarzını mı benimseyecekti? Onların alaycılığından kurtulmak için, bağışlamalarını ya da, kim bilir, hayranlıklarını hak etmek için özgürlüğünü, sıhhatini ve verimli zevklerini mi feda edecekti? Onların zevklerinin yorgunluk ve sersemlikten başka bir şey olmadığını bile bile gidip gürültü patırtılarına mı iştirak edecekti? Böyle bir şey asla kabul edilemez, yalnızlık bin kez daha iyidir.
Sayfa 286 - koridor yayıncılıkKitabı okudu
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.