Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Hukuksuzluk Sürecine Hukuk Adına Saygı Gösterilemez!
Poyrazköy, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ,Kozmik Oda gibi davalar Türk Hukukuna sürülmüş kara lekelerdir. FETÖ mensuplarının dışarıdan aldığı güç ve Türkiye'de hakimiyet kurmuş oldukları yapılar sayesinde(yargı, iktidar, basın organları vs.) asparagas haberler ile halk, Türk askerine karşı kışkırtılmış, itibarsızlaştırma politikaları izlenmiş ve TSK, fetöcü hakimler-savcılar tarafından yargılanmış ; kimi siyasi oluşumlar tarafından da bu yargılanmalar takdir edilmiş ,fetöcüler cesaretlendirilmiştir. İncelemeye Ergenekon kumpasında kendisine yöneltilen suçlamalara dayanamayıp intihar eden Ali Tatar'ın yaşamına son vermeden önce kaleme aldığı mektupla geçmek istiyorum : "Nilü ve canım aile üyelerim... Tam her şeyden kurtulduk derken sizlerden bir ayrılık durumu daha yaşamak durumundayım. Bu ayrılık ebedi ayrılıktır. Eğer öbur dünya varsa...ileride orada buluşuruz. Ben ailemden kimseye küskün değilim. Hepinizi çok seviyorum .Hepinize bir hakkım geçtiyse helal olsun.Sizin de bana hakkınızı helal edeceğinize eminim .Dediğim gibi bana sakın kızmayın. Belki bu süreç altı ay ,bir yıl sonra geçecek. Ancak benim buna dayanacak halim yok. Öncelikle başınızı öne eğdirecek hiçbir şey yapmadım. Başınızı dimdik tutun! Ama ben bu hukuksuzlukla yaşayamam. Yaşadıklarımı ikinci defa kaldırmam mümkün değil... O deliğe bir daha dönmektense mezara girmeyi tercih ederim... Belki benim ölümüm bu durumda olan başkalarının aydınlığa çıkışına bir ışık olur .Boşu boşuna ölmemiş olurum. Bu şekilde ölmeyi hiç istemezdim. Buna en çok karşı çıkan bendim. Şu anda çok duygusal değilim. Ağlamıyorum. Yalnız içim buruk ve kırgın. Bana bu oyunu oynayanlara ve sahip çıkmayanlara kırgınım. Beni rahmetli babamın yanına gömün. Karımı ve kızım Gökçen'imi size emanet ediyorum. Kızımı ve karımı yalnız bırakmayacağınızı, bu işin peşini bırakmayacağınızı biliyorum. Tek tesellim sizleri son bir defa hep birlikte görmek oldu. Gökçen'im, canım kızım derslerine çok iyi çalış. İyi çalış ve önemli yerlere gel ki benim hesabımı sorabilesin! Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez. Bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu ,ne yaşayacak bir cumhuriyet, ne de bir ülke bulamayacaksınız! Şunu bilin ki, en küçük suçu ve günahı olmayan ben, bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek (...) hayatıma son veriyorum." Çaldığınız yaşamların , dağıttığınız ailelerin hesabını nasıl vereceksiniz ? Kozmik Oda soruşturması ,19 Aralık 2009'da 14.50 sularında Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gelen isimsiz bir ihbar ile başlatılmıştır.(Dosyayı Hakim Erol Tatar'ın teslim almasyla yapılan araştırmalar sonucunda böyle bir ihbar olmadığı anlaşılmıştır ! )İhbarı yapan kişi özetle , Bülent Arınç'a suikast yapılacağından şüphelendiğini söylüyor.(Arınç 19 Aralık günü Manisa'da ve kendisi bile suikast yapılacağına inanmadığını söylüyor ancak bunu halka duyurmak yerine mağdurluğun ekmeğini yemeyi tercih ediyor.İlgili kaynak: korkusuz.com.tr/bulent-arincin-... )Ancak 19 Aralık günü Binbaşı İbrahim Göze ile Albay Erkan Yılmaz Büyükköprü dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Servet Yörük tarafından kendilerine verilen takip görevini ( KHO’da görevli ,bilgi sızdırdığından şüphelenilen Kurmay Albay B.K’nin Erkan Yılmaz Büyükköprü ,İbrahim Göze , Sayım Arslan ,Osman Darıcı ve Muzaffer Ata tarafından takip edilmesi ve temas ettiği kişilerin tespit edilmesi için emir verilmiştir.Takip 2008’de başlamış ve belli bir dönem sadece Erkan Yılmaz Büyükköprü tarafından yürütülmüştür.) devam ettiriyorlardı. 17.10’da içlerinde 30 fetöcü polisin bulunduğu ekip tarafından , yolları kesilmiş ,asker olduklarını söylemelerine rağmen orantısız güç kullanılmış ve üst araması yapılmıştır.Üst aramasının yapıldığı esnada Erkan Yılmaz Büyükköprü’nün cebine “1421 Cd Feza A” yazan bir not bırakıldı. Nasıl mı bu kadar emin konuşuyorum?Fetöcü savcı Mustafa Bilgili ,Büyükköprü’nün defalarca belirtmesine rağmen yazının kriminal incelemesini yaptırmamış ancak görev değişikliği ile soruşturmanın başına geçen savcı Sadık Bayındır’ın isteği üzerine yazı kriminal incelemeye yollanmış ve 4,5 yıl sonra yazının Büyükköprü’ye ait olmadığı kanıtlanmıştır. Kağıdın bu kadar önemli olmasının sebebi ise bahsi geçen Feza Apartmanı’nda Bülent Arınç ve birçok siyasinin ikamet etmesi. Soruşturmanın devamında sahte deliller oluşturulmuş , takibi yapan askerlerin evlerinden oyun ve film cd’lerine kadar alınmış ve Büyükköprü’nün oğlu Kaan Büyükköprü’nün okuduğu kitaplardan alıntılarını yazdığı ajanda dahi aleyhte delil olarak kullanılmıştır.(Ancak ne hikmettir ki takip görevini veren Servet Yörük'ün bir kere bile ifadesine başvurulmamıştır.) Savcı Mustafa Bilgili tüm bunlara dayanarak 25 Aralık 2009’da çıkarttırdığı arama izni ile Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın bütün odalarını aramaya teşebbüs etmiş ancak Albay Yusuf Akal sadece şüphelilerin odasının aranabileceğini 11 ve 16 numaralı odalarda devlet sırrı niteliğinde bilgiler olduğunu söylemiştir.Savcı “gerekirse zor kullanarak gireriz “diyince Yusuf Albay “Hodri meydan biz burada sekiz kişiyiz , ölümüzü çiğnemeden buramadan giremezsiniz”demiştir. Bu arada Seferberlik Tetkik Daire Başkanı Tümgeneral Selahattin Kısacık’ın daireye teşrifiyle, savcı üstün çabalar harcanarak 11 ve 16 numaralı odalara sokulmadı.(Burada üstün çaba sarf eden Albay Yusuf Akal 2012 ve Tümgeneral Selahattin Kısacık 2011 yılında kadrosuzluk nedeniyle emekli edildi.)Ancak tarihler 26 Aralık 2009'u gösterdiğinde dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ,Erdoğan'ı ziyarete gitmiş devlet sırrı niteliğinde olan bilgilerin sızması halinde devletin güvenliğinin tehlikeye gireceğinden bahsetmiş Erdoğan ise akıllara durgunluk veren şu cümleleri sarf etmiştir : “Bizden saklayacak neyiniz var , niye böyle yapıyorsunuz ...Madem gizleyeceğiniz bir şey yok ,açın gitsin.” Böylelikle 26 Aralık’ı 27 Aralık’a bağlayan gece Hakim Kadir Kayan tarafından 11 ve 16 numaralı odalarda arama başlatıldı. Ancak Kadir Kayan arama öncesi kendisine sözlü olarak bildirilen “ Görev Emniyeti Yemin Belgesi”nin altını imazalamadı ve Selahattin Kısacık tarafından Kadir Kayan hakkında ilk tutanak tutulmuş oldu. Özel harbin kalbinde 27 Aralık’tan 20 Ocak’a kadar aramalar devam etti.Aramaların asıl amacı “ faili meçhul cinayetleri ve karanlık eylemleri gladio söylemleri ile Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı üzerinden Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri üstüne yıkmaktı.” 2010 yılına gelindiğinde Savcı Mustafa Bilgili 16 numaralı odadan 7 belgeyi almış ancak aradığı hiçbir bilgiyi bulamamıştır. Selahattin Kısacık’ın yapmış olduğu itirazlar dolayısıyla alamadığı imaj hard diskleri hakkında yeni bir müzakere yazıp hard disklerin çözümlenip metin haline getirilmesini talep etmiş ve 25 Şubat 2013 tarihinde bu talebi kabul edilmiştir. 2010 yılında hard diskleri teslim etmeyenler kimlerdi? Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ,Seferberlik Tetkik Daire Başkanı Tümgeneral Selahattin Kısacık ve Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu’ydu. Başbuğ internet andıcı soruşturması kapsamında yargılandı ve tutuklandı, Çubuklu’da aynı soruşturma kapsamında tutuklandı ve 2014 yılında kadrosuzluktan emekli edildi ,Kısacık ise önceden bahsettiğim gibi 2011 yılında emekli edildi.Peki hard diskleri 2013 yılında 2010'daki kanunlar hala yürürlükte olmasına rağmen teslim edenler kimlerdi ? Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse ,Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Seferberlik Daire Tetkik Başkanı Tuğgeneral Abdullah Baysar.Bu isimlere sonrasında ne olduğuna bakalım. Abdullah Bayar 2016 darbe girişiminde konsey tarafından yayımlanan sıkıyönetim emrinde Şırnak Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirilmişti. KHK ile meslekten ihraç edildi ve tutuklandı. Ancak 2018 yılında beraat kararı çıktı. Muharrem Köse'de darbe girişiminden sonra yargılandı ve meslekten ihraç edildi.Tutukluluğu hâlâ devam etmekte.Necdet Özel ise 2015 yılında emekli oldu. Savcı Mustafa Bilgili'ye gelirsek 4,5 yıl boyunca Kozmik Oda davasının iddianamesini hazırlamamış ve soruşturmada hiçbir ilerleme kaydedememişti.Amacı davayı uzatabildiği kadar uzatıp her türlü gizli bilgiye erişmekti. Köse sayesinde de amacına ulaştı. (tr.sputniknews.com/turkiye/2016121...) Darbe girişimi sonrasında kendisin de fetöcü olduğu anlaşılınca tutuklandı. (tr.sputniknews.com/turkiye/2016120... )Hakim Kadir Kayan ise Ankara Adliyesinde Fetullah Gülen hakkındaki bir davada , Gülen'in beraat kararının altında imzası olan hakimlerden biri.Kendisi 2011'de Yargıtay üyeliğine seçildi .Darbe girişiminden hemen önce emekli oldu ve darbe sonrasında kaçtı.Hâlâ firari olarak aranıyor. Dosyanın Hakim Erol Tatar ve Savcı Sadık Bayındır'a verilmesiyle bütün iddiaların asılsız olduğu ortaya çıkmış Kozmik Oda sanıkları aklanmıştı. (hizliresim.com/1hlzb5j) //SONUÇ// Kozmik Oda kumpasıyla ülkenin işgali halinde uygulanacak yöntemler düşmanın eline geçti,Türkiye savunmasız bırakıldı.60 yıllık istihbarat bilgileri çöpe atıldı.2013 yılında Seferberlik Bölge Başkanlıkları kapatıldı. Sanıklar ve aileleri her türlü psikolojik baskı ve şiddete maruz bırakıldı.Masumlukları ispatlanana kadar görevlerinden edildiler ,onurları, şerefleri ayaklar altına alındı. Evet , şimdi yeniden soruyorum : Onurlu,şerefli,Atatürk ilkelerine sonuna kadar bağlı ,inkılapların yılmaz koruyuculuğunu üstlenen Türk askerinin çaldığınız yıllarının ,çaldığınız hayatlarının,çaldığınız mutluluklarının hesabını kime ,nasıl vereceksiniz? Not : İlgililerin bıraktığım linkteki videoları izlemelerini öneririm. youtube.com/playlist?list=P...
Kozmik Albay
Kozmik AlbayErkan Yılmaz Büyükköprü · Kırmızı Kedi Yayınları · 2020374 okunma
··
1.329 görüntüleme
Ömer okurunun profil resmi
Eline sağlık, Burcu. Çok güzel yazmışsın.
Burcu okurunun profil resmi
çok teşekkür ederim, beğenmenize sevindim :)
1 sonraki yanıtı göster
apolitiksiyasi okurunun profil resmi
tamamını okumaya yüreğim kaldırmadı Ali Tatar'dan sonra yarıda kestim :( ruhu şâd olsun...
Burcu okurunun profil resmi
aklandığını göremeden öldü :( o kadar çok insanın hakkına girdiler ki...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.