"Şaraba ne hacet efendimiz? İnsan acıdan yaratılmış bir mahlûk; rüzgar estikçe titreyip kanar. Kanadıkça susar, sustukça dolar, doldukça boşalır. Gece şaraptır, mehtap şaraptır, yıldızlar mezedir. Bizi biraz da bu İstanbul içirir. Ama ben İstanbul'u içerim, yıldızlarla beraber."
Sayfa 42