Kanla Ve Ateşle Yoğrulmuş Toprakların Öyküsü-Latin Amerika-Giriş
"1500'lerde İspanyol ve Portekizli sömürgeciler, madenlerinde ve tarlalarda onlar için çalışan ve evlerinde ve yataklarında da onlara hizmet eden yerli Amerikalılara ve köle Afrikalılara kendi dillerini, kendi dinlerini ve kendi sosyal kurumlarını kabul ettirdiler. Üç yüz yıl boyunca sürüp giden bu durum, iki yeni politik gücün ortaya çıkmasıyla (hiç değilse belli bir oranda) değişmeye başladı. Bunlardan birincisi liberalizm idi. Geniş bir açıdan liberalizm ABD anayasasını, hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar tarafından paylaşılan temel ilkelerini içerir. Tarihsel olarak liberalizm, 1600'lerde ve 1700'lerde genellikle Fransa ve İngiltere'de benimsenen karmaşık değer ve uygulamalardır. Liberalizm gelenek yerine ilerlemeyi, inanç yerine mantığı, yerel değerler yerine evrensel değerleri ve devlet denetimi yerine serbest piyasayı öngörür. Aynı zamanda liberalizm, özel haklar tanınması yerine vatandaş eşitliğini ve tüm yönetim biçimleri yerine temsili demokrasiyi savunur. (...) İkinci politik güç olan milliyetçilik, giderek liberalizmin karşıtı oldu. Latin Amerika'da bağımsızlık mücadelesinde liberalizm ve milliyetçilik bir arada yürütüldü."
Sayfa 16 - Say Yayınları
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.