Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dipteyim, Kuyudayım, Yoksa Depresyonda mıyım?
ACILARINI SARINARAK, KUYUDA YAŞAMAYA GAYRET EDEN, GÜZEL İNSANLAR MERHABA! Güzel insanlar bugün sizlere ilk defa tanışmakla müşerref olduğum uzak doğu edebiyatından, özelde Japon edebiyatı ile ilgili okuduğum bir eser hakkında birkaç kelam etmeye çalışacağım. Uzakdoğu edebiyatı ile tanışmak bugüne dek kısmet değilmiş. Bu anlamda Japon Edebiyatı ile tanışma kitabı olarak Kobe Abe ve onun en iyi kitabı kabul edilen “Kumların Kadını” eserini tavsiye eden
Gncokuyor
Gncokuyor
Hocama şükranlarımı bir kez daha sunmak isterim:))) 1962’de yayımlanan Kumların Kadını (suna na onna) Kobe Abe’ye Japonya’nın en saygın ödüllerinden Yomiuru Ödülü’nü, romandan aynı adla yönetmen Hiroshi Teshigahara tarafından sinemaya uyarlanan film de 1964’de Cannes’da Film Festivali Jüri Özel Ödülü’nü kazandı. Yazarın hayatı ve eserleri hakkında fazla bilgi vermeyeceğim. Merak edenler Şeyh Google sorup detaylı bilgi öğrenebilirler. İnsanlar genelde edebi türde roman okumayı ve bunlar arasında klasik anlamda giriş, gelişme, sonuç yolunda akan kitapları okumayı severler. Bu tür eserlerde teknik olarak ve konu akışı olarak genelde okuru şoke edecek sürprizler yoktur. Roman türünde okuması, biraz daha zahmetli farklı yollar denemeyi ve okuru zorlamayı seven güzel kalemler vardır. Bunların ne yapacağı çok zaman kestirilemez. Kafka’nın en bilinen eserinde kahramanımız gece yatıyor sabah bir “böcek” olarak uyanıyor. José Saramago, “Körlük” romanında, ülkede birden bire herkes görme yetisini kaybeder. Diğer eseri “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş” ülkede Noel gününde birden bire ölüm ortadan kalkıyor kimse ölmüyor artık (dünya nasıl olurdu acaba!) Kobe Abe’nin eseri bu anlamda bana bu güzel yazarları hatırlattı… Abe’nin eseri ‘Kumların Kadını’ daha ilk cümlede “ Bir ağustos günü, bir adam ortadan kayboluyor” ile başlayarak resmen yumruğu indiriyor. İlerleyen sayfalarda kahramanımızın isminin Cumpei Niki olduğunu öğreniyoruz. Kahramanımız, Öğretmenimiz Niki farklı böcekleri toplayan bir hobi peşinde ücra bir köye yolu düşer ve aslında hikayemiz burada başlıyor! Kahramanımızın farklı böcek araması bana Kafka’nın Gregor Samsa’sına bir selam gibi geldi… Cumpei Niki, gittiği köyün girişinde ‘KÖYÜNÜ SEV’ tabelası ile karşılanması bana bizim dünyadaki mecburi sıkışmışlığımızı hatırlattı.( Vizontele filminde belediye reisinin konuşmasını bilirsiniz; “ insan memleketini niye sever? başka çaresi yoktur da ondan... ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. burayı seversen, burası dünyanın en güzel yeridir. ama dünyanın en güzel yerini sevmezsen, orası dünyanın en güzel yeri değildir..) Cumpei Niki ve kadının kuyuda çabası bana bizim dünyadaki “büyük çaresizliğimizi” hatırlattı. Hayatımızı birilerinin yönlendirmesi ile yaşarız. Ne zaman okula, işe gideceğimizi, nerde yemek yiyeceğimizi, tv izleyeceğimizi, tuvalete nerde gideceğimizi, neye gülüp neye ağlayacağımızı nereye oy vereceğimizi… her şeyi birileri belirler. Ama biz adamın mücadele ettiği kumlar gibi, aslında öznenin! biz olduğunu (beyhude şekilde) ispatlamaya çalışırız! Böylece adamın kuyudan çıkmaya çalışması gibi yaşam labirentinde savrulup duruyoruz. . Kahramanımız, kimse beni anlamıyor diye bu saçmalığa karşı mücadele eder. Anlamsızlık, anlaşılamama, umutsuzluk derin bir bunalıma ve kendini kapatmaya götürür. Kitabı bir cümle ile özetle derseniz ; “Yalnızlık hayal peşinde koşup da doyurulmamış susuzluktur” Hepiniz Sisifos söylencesini bilirsiniz. Kahramanımız, ben, sen, hepimiz aslında yaşadığımız zaman diliminin Sisifoslarıyız bir yerde. Hepimiz tamamen gereksiz, ama günlük hayatta çok önem verdiğimiz taşları! çıkarıyoruz yukarıya; sabah kalkınca bakıyoruz aşağı inmiş, tekrar alıyoruz taşı beyhude şekilde yukarıya taşımaya… Varoluşsal sancıları çeken ve bunları bizlere eserlerinde gösteren zor yazarları ve kitaplarını seviyorsanız bu kitabı kaçırmayın derim. Sağlıcakla, Kitapla Kalın!!
Kumların Kadını
Kumların KadınıKobo Abe · Monokl Yayınları · 20172,076 okunma
··
3.361 görüntüleme
Gncokuyor okurunun profil resmi
Beğenmenize sevindim harika bir inceleme olmuş
Rîndkeş okurunun profil resmi
Güzellikler paylaştıkça çoğalır ☺️
Gncokuyor okurunun profil resmi
Hocam, filmini de mutlaka izleyin, Vizontele aktarımı yoruma renk katmış; kum köydeki aldatmacanın ağırlığını yıkan ama mecburiyetin de bir nevi izahı olan hoş bir detay yakalamışsınız:)
Rîndkeş okurunun profil resmi
Benim için uzakdoğu/japon edebiyatinda otorite (bana göre ☺️) bir güzel insanin beğenmesi benim için bir şereftir efendim 🙏🌹
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.