Gönderi

Bazen onu öyle uzun süre izledim ki, sonunda kendimi unutur - ona dönüşürdüm sanki. Bazen de ona ne kadar yakın olmaya çalışsam da eski bir fotoğrafmışım gibi bakardı bana- kederli bir gülümseme ve alayla. Gene de çaresizce sürüklenirdim- devam ederdim yanında canı bağışlanmış mahçup bir köle gibi / başı önde dolanmaya. O " Asla " derdi, " yerleşmemeli Ne gerçeğe ne düşlere ne varlığa ne de hiçliğe." Bense çoktan çadır kurup taşınmıştım onun göl kenarına.
Aytuğ AkdoğanKitabı okudu
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.