Off be kadın sen ne yazdın böyle , gözyaşlarım sel oldu aktı.Kalemine ,emeğine,hayal gücüne sağlık .
Gözyaşlarım kurumadan incelememize başlayalım ; evettt şimdi ilk başta yazarın kahramanların düşüncelerini romana aktarış üslubu ile olay örgüsü birbirine karışıyor gibi (kahramanların düşünceleri ilahi bakış açısı ile aktarılsa daha da güzel olabilirdi) tabi bu nacizane fikrim .Ama korkmayın bu duruma adepte olmanız çok uzun sürmüyor .Olay örgüsü okuru öyle içine çekiyor ki sizde bir Pelin oluyorsunuz kahramanımız ile olayları bire bir yaşayorsunuz.
Roman Pelin'in lale devrine gitmesi ile başlıyor .Yazarımız lale devrindeki ile günümüzdeki yaşam farklılıklarını ,kültür farklılıklarını gözler önüne sermiş. Okurken o tozlu çakıllı yollarda dolaşıyor insanları ile oturup sohbet ediyorsunuz bir nevi sizde lale devrinde yaşıyorsunuz . Daha sonra Pelinle Ömer'in karşılaşlamı ,evlenmeleri başlarına gelen olaylar Ömer'in ölmesi ve o son söz " kavuşmamız cennete kaldı sevdiğim" Pelin'in perişanlığı ,zaman makinesinin çalışması ,Pelin'in günümüze geri dönmesi, Ömer'i arayışı ,çaresiz bekleyişi ve yıllar sonra karşılaşmaları tam mutlu olacakken Pelin'in ölmesi .. Ahh acı dolu ,bekleyiş,hasret dolu bir roman
Ben karakterler içinde en çok Ömer'i sevdim Ahh Ömer içimi yakan adam . Kime nasip olmuş ki böyle güzel seveni ,böyle naifi ,böyle güzeli ...
