Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nouman Ali Khan'ın belki de en iyi özelliği anlattıklarının hem artık bilinçlenmeye karar verenler için faydalı hem de geçmişten birikimi olanlar için tekrar niteliğinde olmamasıdır. Kitapla ilgili olarak sadece aklıma takılan bazı ayrıntıları yazıya dökeceğim. <"İman edenler birbirle­rinin kardeşidirler." hadisi ile adalet anlayışımızı birbirine karıştırmayalım. Aslına bakarsanız, Allah Kur'an'da adaletin tarafında olmamızı çok sarih bir şekilde ifade ediyor; "Ada­letin tarafında durmak sizin aleyhinize olsa dahi."> s.167 Enes"in (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:  “Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et.” Bunun üzerine birisi, “Ey Allah"ın Resûlü! Eğer mazlum ise yardım ederim, ancak zalimse ona nasıl yardım edeceğim?” dedi. Resûlullah buyurdu ki, “Onu zulümden uzaklaştırırsın veya onun zulmüne engel olursun. İşte bu ona yapacağın yardımdır.” (Buhârî, İkrâh, 7) Buradaki hadisi şerife göre her halükârda müslümanın yanında olmak adaletin karşısında olmayı gerektirmiyor. Müslüman haksız olursa, haksızlığını görmesini sağlayarak müslümanın yanında oluruz. Müslüman zulmeden taraf olursa, zulmüne engel olarak müslümanın yanında oluruz. 'Zulüm bizdense, ben bizden değilim' anlayışı yanlış olmasa da kolaya kaçmaktır. ****** Bir diğer konu ise bazı müslümanların Peygamberimize -aleyhisselam- hakaret edenlere yaptıklarının bedelini ödetmeleriyle ilgili. <Eğer değerlerimize hakaret edildiği halde duygularımız incinmiyorsa bu haysiyetimizin olmadığı anlamına gelir. Biri gelip annem hakkında, babam hakkında, Peygamberim hakkında hakaret savuracak ve bu da beni hiç etkilemeyecek; mümkün mü?!> s.172 Kitabın yazarı burada kızmaya hakkımız olmakla birlikte takınılan tavrın yanlış olduğunu söylüyor. Haksız değil çünkü sözlerini kuru bir insanlık adına sarf etmiyor. Peygamber Aleyhisselama hakaret edilmenin dindeki cezası öldürülmek olsa bile müslümanların toplumu ilgilendiren dini hükümleri İslam devleti, İslam mahkemesi olmadan bireysel olarak uygulamaya hakları yoktur. 'Radikal' gençlerin cehaletlerini ne kadar mazur görebiliriz bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa o da, bizimle aynı inancı ve aynı değerleri paylaşan insanlardan vazgeçmeyeceğimizdir. "Müslümanlar bir vücudun azaları gibidirler." ******* Daha önce bahsettiğim konuyla ilgi bağlantılı olarak kitabın yazarı okuyucuları neredeyse 'hırsızın hiç mi suçu yok dedirtecek duruma düşürüyor. Ama dediğim gibi, haksız değil. <"Yeryüzünde ilk üniversiteleri Müslümanlar kurmuş!" "Dünyanın dört bir yanından insanlar Bağdat'ta ilim tahsil etmeye gelmiş!" "Avrupalılar edebi miraslarını kaybettiği sırada ona Müs­lümanlar sahip çıkmış ve öğrenmek için onlar bize gelmek zorunda kalmış. İspanya tüm dünya için bir örnek olmuş..." Tüm bunları anlatmaya bayılıyoruz; fakat şimdi; neden bahsedeceksiniz? Ne yaptık? İnsanlar olarak ortaya ne koy­duk? Dünya medeniyet mirasına nasıl bir katkıda bulunduk? Artık ekranlarda sadece bir yerleri havaya uçurduğumuz yahut bir kaosa sebebiyet verdiğimiz için görünmeyi başa­rıyoruz.> s.176 Sadece bazı yerler eksik kalıyor. Evet müslümanların eksikleri var, yanlışları var. Bununla birlikte müslümanların gerilemesindeki etkenlerden biri de sünnetullahın gereğidir. 'Eğer müslümanlar sürekli zafer kazanacak olsalardı içimizdeki münafıklar belli olmazdı.' Yaşanan zor zamanlar içimizdeki çürükleri ayıklıyor. "...biz günleri insanlar arasında döndürür dururuz. Bu, Allah'ın içinizdeki gerçek inananları ayırt etmesi ve gerçeğin tanıklarını belli etmesi içindir. Allah, zalimleri sevmez." (Ali-i İmran 140) ***** Son olarak müslümanların genel tutumunun nasıl olması gerektiğinden bahsediyor. <Yöntemimiz ne kadar doğru olursa olsun; bizden nefret edenler, nefretlerine devam edecekler. Bizimle alay eden etmeye devam edecektir. Fakat en azından onlara bizimle alay edecekleri düzgün sebepler sunsak iyi ederiz. Düzgün sebepler bizim İslam' a sadık kalmamızdır. Biz akıl ve iz'an sahibi insanlarız. İslam' ın iman etmeyenler için tehdidi asla sahip olduğu güç, kılıçlar ve silahlar olmamıştır. İslam' ın en büyük tehdidi görüşlerinin gücü; adaletsiz­likle olan çetin mücadelesi ve diğer görüşlerin sağlamlığını eleştirmesindeydi.> s.180 Burada da tamamiyle haksız değil sadece bazı boşluklar var. Mekke döneminde müşriklerden delil istenen ayetler örnek veriliyor ama Medine dönemi ve 'İslam'da cihat mefhumu' gayri ihtiyari olarak görmezden geliniyor. Nouman Ali Khan her şeye rağmen değerli bir İslam davetçisidir.
Dirilt Kalbini
Dirilt KalbiniNouman Ali Khan · Timaş Yayınları · 201710,1bin okunma
··
3.609 görüntüleme
Kübra︎ okurunun profil resmi
Biraz fazla uzun oldu ben olsam ben de okumazdım 🙄
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Zehra okurunun profil resmi
Kitabı okumadım ama incelemeniz çok anlamlı. Elinize emeğinize sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.