Ataerkil toplumların çoğunda, eşin seçilmesine temel olarak aşk alınmaz. Çağdaş ataerkil toplumlar, bu aşk kısıtlamasını sınıfsal, dinsel ve etnik etmenler yoluyla gerçekleştirirler. Klasik Batı düşüncesi, aşkı ya trajediyle sonuçlanacak bir ölümcül bahtsızlık, ya da kişinin kendinden aşağı olanlarla nefret uyandırıcı ilişkisi olarak görmüştür. Orta Çağda, cinsel olduğu takdirde aşkın günah, aşk katıştığı zaman da cinselliğin günah olduğu görüşü güç kazanmıştır.