✍DİPÇE :
Eser, Huzur'un karakteri Suat'ın, Mümtaz 'a yazdığı bir mektuptur.Tanpınar bu mektubu; okur, Mümtaz'ın meselelerini farklı planda görme açısı yakalasın, diye yazdığını belirtir.
Suat; Huzur'da , kendi hayatını bir tarafa bırakmış, her an başkasının derisinde yaşayan, ömrünü bir israf gibi gören, maddi, ayyaş, vazifesinden kaçan bir adam olarak tanıtılır.Nuran evlenince, o da evlenir ve Konya'ya yerleşir hastalığı artınca İstanbul'a dolayısıyla Mümtaz'la Nuran'ın hayatına dahil olmaya gelir.Mutluluğu hiç tanımamıştır, inancı zayıf inkarı kuvvetlidir, buna karşın inanmak ihtiyacı içinde kıvranır. Her duruma bencillik penceresinin ardından bakar. Huzur'daki iyi kötü çatışması Mümtaz'la Suat arasında gösterilir.Tanpınar, tarafını seçerken Suat'a malum sonu hazırlar.
Bu sonun bir öncesini bu mektubun satırlarına gizler.Okur, Huzur'da üstü kapalı yer alan Suat'ın sanrılarını, alakadar olduklarına dair hislerini, Mümtaz'la ayrıştığı durumları yeniden anımsar ve bu kez aralanmış bir perdeden seyreder.
Acaba irademizden müstakil bir kader var mı , dersin Mümtaz? sorusu mektubun kalbi cümlesidir, onun bencil iradesini yansıtır, okuru sorgudan ziyade yargıda bırakır, zannımca hak vermek olasılığını elinden alır !
Bu 149 sayfalık eserde; merakta kaldığımız mektup 29 sayfalık bir yer kaplar.Diğer kısımlar orijinal metin, düzenlenmiş metin ve Tanpınar'ın el yazısıyla notlarından oluşmaktadır. Handan İnci büyük bir emekle mektubu okurla buluşturmuştur.
Kitabı okumama
Rîndkeş arkadaşım eşlik etti, katkısı için teşekkür ederim.
Merak edenler Huzur'dan sonra okuyabilirler.
Keyifli okumalar dilerim.Esen kalın