Bu kitabı okumak için neden bu kadar geç kaldım hiç bilemiyorum; ama şunu söyleyebilirim ki, çok keyif alarak ve ara ara da okuduklarımı sindirmek için hayallere dalarak okudum.
Ben de bazen çevremde olup bitenleri çok sorgularken buluyorum kendimi.. körü körüne söylenene inanmayı da pek anlayamıyorum açıkcası. Aklım, mantığım ve kalbimin kabul edebildiği her fikre sınırsız ve sonsuzca açığım ama dayatma ve sorgusuz sualsiz inanışa gelemiyorum. Belki de bu yüzden yer yer daldım gittim hep.
Bir kere her filozofun görüşlerinin açıklandığı bölümde onun savunucusu oldum. Onun döneminde yaşadım ve onunla birlikte araştırıp düşündüm.
Birçok filozofun Londra’da bulunduğunu okuduğumda daha da çok heyecanlandım. Şimdi her dışarıya çıktığımda buraya da gelmiş midir, bunu da görmüş müdür, o ne düşündü acaba diye bakıyorum etrafıma. Bir küçük mutluluk sebebi oldu benim için aynı yerde yaşıyor olmak.
Bir de bu kitap bende bazı kişilerin hayatını daha çok öğrenme isteği oluşturdu. Mesela, Sokrates daha önce bu denli ilgimi çekmemişti hiç. Veya Freud’un çalışmalarını hiç bu kadar merak etmemiştim. Sanırım kendime yeni bir okuma listesi hazırlamam gerekecek :)