Batı şehirlerinin insanlık tarihi içerisindeki özel ve benzersiz konumunu tayin etmek üzere Doğu şehirleriyle yapılan mukayeseler, şehir olgusunun neden Doğu'da ve Asya'da değil de Akdeniz havzasında ve Batı'da ortaya çıktığı sorusuna cevap verme kaygısından kaynaklanmaktadır. Orta Çağ Avrupa şehirlerinin bağımsız dış politika, bağımsız ordu, özerk hukuki yapı, özerk vergilendirme sitemi ve tüm bunların getirdiği bağımsız şehir topluluğuna sahip olduğu ve tüm bunların aksine Doğu şehirlerinin hukuki ve siyasi özerklikten yoksun olduğu varsayımları, Batı şehrini insanlık tarihinin öznesi olarak özgün bir yere koyma çabasının ürünüdür.