Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yirminci yüzyıl öncesi toplumlarında kadının ikinci sınıf bir insan olarak görüldüğü aşikâr. Pandora'nın kutusunu açıp ümitleri etrafa saçan, Hz. Adem'in aklına girip insanoğlunu cennetten kovduran, Samson'un saçını kesen hep şu eksik etekliler değil mi? Avcı toplayıcılıktan yerleşik toplumlara geçilmesiyle birlikte üretim sürecinden kopan ve kamusal alandan silinen kadının rekabete pek teşne erkekler üstündeki "baştan çıkarma" kapasitesi, onun bir ahlaki zayıflık olarak görülmesine ve cinselliğinin çeşitli tabu ve ahlak kurallarıyla sürekli denetlenmesine yol açmıştır. Bu mantalitenin dönemin kaynaklarına yansımasından ve Roma'dan Osmanlı'ya, Bizans'tan Ming Çin'ine birçok yerde karşımıza çıkmasından daha doğal bir şey olamaz.
··
160 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.