Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ikilinin teorisine göre, bir bölgede yönetim ne kadar çeşitli kişi ve çıkar grubunu içerirse gelişmenin önetimdar rahat oluşacaktır. Yönetimin bir kliğin elinde kaldığı durumlarda ise, kararlar bu sınırlı elitin çıkarlarını korumayı amaçlayacağından, toplumun genelinin refahını artırıcı politikalar güdülemeyecektir Dar bir elit tarafindan domine edilen böylesine durağan bir sistemde toplumun büyük kısmının ekonomiye pozitif katkı yapması beklenemez. İlk olarak, sistem onları hiçbir şekilde teşvik etmemektedir. Ayrıca, kurumların dışlayıcılığı toplumun büyük kesiminin eşit eğitim koşullarından ve adil kredi imkanlarından mahrum kalması demektir. Kendi politikacılarını da seçemediklerine göre, siyasal sistemin vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamayacakları da şüphelidir. Kalkınmayı başarmış ülkelerde ise siyasi ve iktisadi kurumlar daha kapsayıcı ve geniş tabanlıdır, yani toplumun büyük bir çoğunluğunu ekonomiye dâhil etmeye uğraşmaktadır. Buralarda insanlar istedikleri mesleği seçebilmekte, eğitim ve kredi olanaklarından optimal bir şekilde yararlanabilmektedir. Sonuç, bu ülkelerde daha fazla insanın girişimci olarak sahneye çıkması ve ekonomiyi ateşlemesidir. Siyasi ilişkiler ve ihalelerle zengin olan Carlos Slim ve Rus oligarkları ile Bill Gates arasındaki farkı ancak böyle açıklayabiliriz. Gene zenginlerin pozisyonunu sağlamlaştırmak için her şeyi yapan Latin Amerika hükümetleriyle, tekelci hâkimiyet kurmasınlar diye Rockefeller'in şirketlerini bölen Amerikan mahkemelerini karşılaştırdığımızda, kurumların kapsayıcılığının önemi bir kez daha ortaya çıkacaktır.
·
430 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.