Bazı kitaplar vardır öyle etkili ve güzel bir anlatımla yazılmıştır ki kitabı resmen yaşarsınız işte "Saray Gezisi" de bunlardan birisiydi.Kitabın içine girip despot Ahmet Bey'in yakasından tutup bir sarsmak ve "yobaz adam kendine gel yeter" deyip Emine karakterine dönüp " biraz sesini çıkar bir konuş" diyebilme ihtiyacı hissettim
1910 ların İngiliz işgali altındaki Kahire'sini anlatan serinin ilk kitabı benim için kuşkusuz"Cebelavi Sokağı'nın Çocukları"ndan sonra yazarın en sevdiğim kitabı oldu.
Karakterlere olan sinirim hafifleyince ikinci kitabını okuyacağım