Yaşantımız tıpkı bu tren gibi o kadar hızlı ki, yaşamamız gereken birçok güzelliği tadına varamadan, keşfedemeden ıskalıyoruz; bazen bir gül bahçesinin kenarından öyle hızlı geçiyoruz ki ne gülün güzelliğini, ne de kokusunu fark edebiliyoruz. Hayatın koşturma hızı, almamız gereken manevi hazzı da aldırmıyor bize..